30 Ağustos 2012 Perşembe

Başbakan Erdoğan: Biz kefenimizle yola çýktýk (2)

Basbakan Erdogan: Biz kefenimizle yola çiktik (2)

AK Parti 4. Izmir Olagan Il Kongresinde konusan Basbakan Recep Tayyip Erdogan, "Bu sadece Izmir'in degil, Türkiye'nin heyecani. Gittigim bütün illerde, kongrelerimizde bu heyecani görmenin mutlugunu yasiyoruz. Biz, korkutma siyaseti üreten bir parti degiliz. Korkulari, önyargilari kasiyarak siyaset yapan bir parti degiliz. Biz gizli gündemle hareket eden, özü sözü farkli bir parti degiliz. Biz sadece ve sadece millete hizmet pesindeyiz, millete hizmet sevdalisiyiz. 10 yildir ne söylüyorsak, ne vaat ettiysek onu gerçeklestiriyoruz. En batida Izmirde bizim eserlerimiz var, en doguda Vanda yine bizim eserlerimizi göreceksiniz. Sinopta, Samsunda, Antalyada bizim eserlerimizi göreceksiniz. 81 vilayetin 81'inde de eserlerimiz var. Durmadik, kostuk. Ne dedik? Durmak yok, yola devam dedik. Bize durmak, yan gelip yatmak yakismaz, çünkü biz bu yola farkli çiktik. Zira biz hep sunu düsündük: 600 yil dünyaya istikamet veren bir ecdadin bakiyesi üzerinde, insallah o idraki yine gerçeklestirecegiz. Gündemi belirlenen bir ülke olmayacagiz, gündem belirleyen bir ülke olacagiz dedik. Türkiye hamdolsun artik gündem belirliyor. Biz yatirim planlamasi yaparken, hizmet ve proje üretirken illerin oy çizelgesini alan partilerden degiliz. Biz korkulari, etnik kökenleri istismar eden bir parti degiliz. Biz milletin, Türkiye'nin partisiyiz. AK Parti ayrimcilik yapmadigi için, siyasi tarafgirlik, bölgecilik, mezhepçilik yapmadigi için Türkiye'nin bütün bölgelerinden oy aliyor ve bugünkü haline geliyor. Partimiz, su anda 81 vilayetin 78'inde milletvekili çikarmis durumda, sadece üç ilde milletvekilimiz yok. Bu parti, 780 bin kilometrekarenin iktidaridir. Hangi etkin unsur olursa olsun Türkü, Kürtü, Lazi, Zazasi, Çerkezi, Gürcüsü, Arnavutu ,akliniza ne gelirse biz hepsini, Yaratandan ötürü anlayisiyla sevdik, bagrimiza bastik." dedi.Basbakan Erdogan, yakin tarihten bir olayi ise söyle anlatti: "1930'da Gazi Mustafa Kemal, demokrasi için tarihî bir adim atti, parti kurulmasi için yakin arkadaslarini tesvik etti. Fethi Okyar, Serbest Cumhuriyet Firkasini kurdu. Bu parti, üç ay ayakta kalabildi. Üç ay sonra karsilastigi baski, tehdit ve provokasyonlar sonucu kasim ayinda kendini feshetmek zorunda kaldi. Fethi Bey, üç ay içinde Izmir'e yaptigi ziyarette silinmeyecek bir iz birakti. Millet, kendi sesi, nefesi olacak bir partiye hasretti. Kurulusundan 22 gün sonra Fethi Bey Izmir'e geldi. Bir gazete, Izmir'e gelisini, 'Millet Fethi Beye sariliyor, birçoklari agliyor. Fethi Beye sevgi gösterisinde ceketi yirtildi. Denize düsenler oldu." diye aktariyordu. Dikkat edin, bir parti kuruluyor, 22 gün sonra baskani Izmir'e geliyor ve sevgi seli oluyor. Fethi Bey'e dönemin iktidari, milletle kucaklasmamasi için çok büyük eziyetler yapti. Mustafa Kemal emretmesine ragmen Izmir'de güvenlik saglanamadi, kalabaliga ates açildi, 12 yasinda bir çocuk öldürüldü. O çocugun cenazesini Fethi Beyin önüne götürdüler, 'Iste ilk kurbanimiz.' dediler. 1930'da yasanan bu hadiseden, herkesin gerekli dersi çikarmasi gerekiyor. Kim var iktidarda görüyorsunuz. Statükocu partilerin bu millete yasattigi acilari herkesin hatirlamasi gerekiyor. Diyarbakir'a gittim, büyük bir coskuyla kongremizi gerçeklestirdik. Orada nasil bir korku siyasetin olusturuldugunu gördük. Kongreye Kürtler gitmesin. dediler, biz gittik. elhamdülillah caddeler Kürt kökenli vatandaslarimizla doluydu. Herkes, selamini bütün inceligiyle veriyordu. Nasil bir mahalle baskisi olusturuldugu, korkutuldugunu gördük. Bu defa büyük ölçüde olmadi. Bunun bir benzerini, 12 Haziran seçimlerinde Hakkari'de yaptilar. Korkutarak, milletin AK Parti ile kucaklasmasini engellediler. Arabayla giderken perdenin arkasindan bizi izleyen vatandaslarimizi gördük, öyle korkutmuslar, sindirmisler. Kim bunlar? PKK. Kim bunlar? BDP. Bunlara haddini bildirmek, demokrasiye ve özgürlüge inanan insanlarin karari diye düsünüyorum. BDP, Güneydogunun CHP'sidir. diye bosa demiyorum. Bugün de milletin partisiyle kucaklasmasini engellemek istiyoruz. Maalesef o olaydan sonra Türkiye'nin demokrasiye geçmesi 16 yil gecikti. Degisime direnmek, en fazla geciktirir ama engelleyemez. Degisimden anladigimiz, ileri demokrasi ve evrensel özgürlüklerdir. Biz AK parti olarak ilk andan itibaren ülkemizi muasir medeniyetler düzeyine çikarmanin gayreti içinde oldugumuzu yer yerde söyledik, dillendirdik. Biz AK Parti olarak, kuruldugumuz andan itibaren Türkiye'nin üzerindeki korku bulutlarini dagitmasinin siyasetini verdik. AK Parti olarak Allahtan baska, milletimizden baska hiçbir seyden çekinmedik, milletin de korkutulmasina müsaade etmedik. Biz istiyoruz ki Türkiye, her seyi açik açik konussun. Kamplasmadan, birbirine hasim kesilmeden her meseleyi ama her meseleyi tartissin, konussun. Baskasinin haklarina tecavüz etmeden herkes açik yüreklilikle konussun istiyoruz. Kimse kimseye yasam tarzi dayatmasin, ideoloji enjekte etmeye kalkmasin."TÜRKIYE NORMALLESIYORTürkiye'nin her alanda normallesme süreci içinde oldugunu belirten Basbakan Erdogan, Türkiyede yasanan normallesmeyi, bazi kesimler sorun olarak algiliyor. Farkli yasam tarzlarini görünce tehdit olarak algiliyorlar. Bu ülkede 75 milyon vatandas özgürce, insanca, kardesçe yasayacak. 9,5 yildir biz demokratiklesmeyi, temel hak ve özgürlükleri, toplumsal barisi güçlendirecek adimlar atiyoruz. Ifade özgürlügünün önünü açtik, hukuksuzluga son verdik. Korkmadan, ayni zamanda korkutulmadan milletimiz her konuda görüsünü, hissiyatini ifade etsin istiyoruz. CHP de, BDP de artik korkutma siyasetini bir kenara koymak zorunda. Kimsenin korkutarak siyaset üretme hakki yoktur. Bu, Türkiye'ye haksizliktir. Biz muhafazakâr demokrat bir partiyiz. Bizim ilkelerimiz, hedeflerimiz, izleyecegiz yol ve tarzimiz belli. Asla ve asla birilerinin pompaladigi gibi zihnimizin arkasinda farkli seyler yok. Bölgesel milliyetçilik yok. Izmirde ne varsa Vanda aynisi olacak dedik. Bizde etnik milliyetçilik yok. Herkesle biriz, beraberiz dedik. Bizde dinsel milliyetçilik de yok dedik. Müslüman, Musevi, Hristiyan var ama ayrim asla yok. Hepsine saygimiz var, zira demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletiyiz. Her inanç grubuna esit mesafedeyiz ve hepsi de bizim güvencimiz altindadir. Farkimiz bu. Hakkimizda birçok sey söylüyorlar, programimizda ne varsa partimizin ilkeleri odur, onu uygulariz. Niyet okuyarak milleti korkutmak istediler. Kimse de bize dayatma içinde olmasin, zira bu dayatmalara prim vermeyiz. Biz sadece farkli tercihler üzerindeki yasaklari, engelleri kaldirdik, kaldiriyoruz. Millete zulüm olan baskilari, dayatmalari tek tek kaldiriyoruz. Herkesin arzuladigi gibi, inandigi gibi yasamasinin önünü açiyoruz. seklinde konustu.Demokrasinin önünde kimsenin duramayacagini söyleyen Basbakan Erdogan, sunlari kaydetti: "1930'da demokrasiye geçis 16 yil ertelenebildi. Bugünlere, çok badireler atlatarak ulastik. Parlamento zaman zaman saldirilara ugradi. Bir basbakan, iki bakaniyla idam edildi. Demokrasiye yönelik müdahaleler, ekonomiye de darbe vurdu. Bu ülkede bir seyler oluyor. Millet, bu ülkede yapanin yanina kâr kalmayacak diyor. Su anda sizler, bu tehditlerle atilan adimlari ve onlarin sahiplerini ürkütemezsiniz. Biz, söyledigimiz gibi kefenimizle yola çiktik, kefenimizle yol almaya devam ediyoruz. Türkiye'nin büyümesi ve ilerlemesi hep onlar tarafindan engellendi. Artik o dönemde degiliz. Milletimizin destegiyle Türkiye, dünyanin 17. büyük ekonomisi haline geldi. IMF'ye olan borç 23,5 milyar dolardi, 9,5 yildir ödedik ödedik ve 1,7 milyar dolara indi. Merkez Bankasinin kasasinda 27 milyar dolar vardi devraldigimizda, simdi 91 milyar dolar var. Artik üreten, kazanan, yolsuzluklara prim vermeyen bir AK Parti iktidari var."
Kaynak: http://www.moralhaber.net/
Haberi Oku
Etiketler: , Röportajlar, Moral Haber, dünya haberleri

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder