25 Temmuz 2012 Çarşamba

Uludere´nin gerçek faili

Uludere´nin gerçek faili

Hasan Özcanin yazisi Uluderenin gerçek faili Öncelikle belirtmek gerekir ki; Güvenlik güçleri Uludere'de en azindan "hata" yapmislardir. Hatanin ötesi var midir sorusturmanin sonucunda cevabini bulacaktir. Yörede yaygin olan, zaman zaman güvenlik güçlerinin de göz yummasiyla gerçeklestirilen bir geçim kapisini kendilerine meslek olarak seçmis bir grup insan, terörist zanniyla uçaklardan açilan ates sonucu Irak topraklarinda 28 Aralik gecesi öldürülmüstü. Tasidiklari yükler; sigara, mazot vs. gibi ticaret mali degil de, örnegin Çukurca baskinini yapan teröristlerin kullandigi ve ayni yöntemlerle sinirdan geçirdikleri roketatarlar, bixi marka agir makineli tüfekler, havan toplari nevinden atesli silahlar olsaydi bugün yasadigimiz hiçbir tartismayi yasamiyor olacaktik. Güvenlik güçlerinin terör örgütüne indirdigi agir darbe denilip geçilecekti. Daha önce hemen hemen ayni bölgeden ve ayni geçis noktalari ve ayni yöntemler kullanilarak katir sirtlarinda agir silahlar sinirdan geçirilmis, belkide güvenlik güçlerinin kaçakçi köylü zanniyla göz yummasi sonucu onlarca defa karakollar basilmis, Mehmetçiklerimiz, polisimiz, masum vatandaslarimiz sehit edilmisti. Kuskusuz bu elim olayda hata var, ihmal var, kusur var hatta belki kasit var. Bir an için terör yandaslarinin ve ölü sevicilerin tezlerinin dogru oldugunu varsayalim. Güvenlik güçlerinin içinde bir grup veya bir kisinin kaçakçi olduklarini bile bile otuz dört Kürt vatandasimizin katledilmesinin emrini kasten verdigini varsayalim. Hatta bu emri hükümetin bile vermis olabilecegini düsünelim. Böyle bir katliamdan elde edilecek hükümet ve güvenlik güçlerinin hanesine yazilacak kar nedir? Neden böyle bir emir verilmis olsun? Böyle bir katliam hangi gayeye hizmet eder? Dahasi bu katliam ve sonrasi yasanan acilar kimin isine yarar? Bu sorularin makul, mantikli cevabi var mi? Terörist olmayan, teröre destek vermeyen 34 Kürt vatandasin tebdil-i hayat etmesi güvenlik güçlerinin, hükümetin, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ne gibi bir menfaati olabilir? Hiç! Hatta tam tersi hükümeti ve güvenlik güçlerini zor durumda birakir. Içeride ve disarida teröristle mücadele yöntemleri sorgulanir. Bölgedeki benzer ve muhtemel terörist geçislerinin izlenmesinde ve müdahale edilmesinde zafiyete neden olur. Terörün siyasi uzantilarina istismar edecek, bölge halkini maniple edecek koz verilmis olur. Uludere olayi sonrasi yukaridaki tespitlerimizin tamami gerçeklesmistir. Olayin üzerinden bes aya yakin bir zaman geçmesine ragmen bu olay terör örgütü ve yandaslari tarafindan hala istismar ve provokasyon konusudur. Olayin duyulmasinin hemen ardindan kahkahalar patlatanlar, bu gün hala emri veren komutana hakaretler savurarak olayin faturasini hükümete ve Basbakana çikarma gayreti içerisindeler. Bu olay "kripto terör örgütüne" ve yandaslarina bulunmaz bir firsat vermistir. Ikinci bir husus ise "kripto terör örgütü" ve bu örgütün insanlik disi ve "kalles" faaliyetleri olmasa Irak sinirindaki kaçakçi gruba terörist zanniyla bu eylem gerçeklestirilir miydi? Daha önce onlarca defa yapildigi gibi katirlarla sinirdan silah, patlayici, mühimmat geçirilip askeri ve sivil hedeflere kalles saldirilar yapilmis olmasaydi, Uludere'deki kaçakçi gruba yanlisliklada olsa kasten de olsa böyle bu tür bir müdahalede bulunulur muydu? Bütün bu süreç içinde yasananlara bakarak diyebilir ki; "kripto terör örgütü" ve yandaslari bu elim ve üzücü olayin gerçek failleridir. Bu olaydan ne kripto terör örgütün karargahi kandil, ne de iradesi kandil tarafindan tutsak edilmis siyasi uzantilari muzdarip degildir.
Kaynak: http://www.moralhaber.net/
Haberi Oku
Etiketler: , Yasam Haberleri, Moral Haber, milliyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder