6 Temmuz 2012 Cuma

Cuntanýn idamla yargýladýğý Gen.Başkaný anlatýyor

Cuntanin idamla yargiladigi Gen.Baskani anlatiyor

Mustafa Gürlek ve Fatih Ugurun haberi Zaman, 27 Mayis cuntasinin idamla yargiladigi Genelkurmay Baskani Org. Rüstü Erdelhunun el yazisi notlarina ulasti. Pasanin, Yassiadaya götürülürken de yaninda olan kirmizi valizde yillarca sakladigi notlarda, darbecilerin yaptigi zulümler ve çekilen acilar ilk elden anlatiliyor. O, emrinde on binlerce askeri olan bir Genelkurmay Baskani. 26i Mayisi 27 Mayisa baglayan geceyi bakin nasil anlatiyor. Saat 3.30... Çankayadan Cumhurbaskani, yaveri Yarbay M.Tayyarin telefonu ile uyandim. Köskün arkasindan sesleri gelen tanklarin emniyet birliklerine ait olup olmadigi soruluyordu. Esim rahatsizligi nedeniyle Almanyada hastanede oldugundan evde yalnizdim. Saat 3.45te emir subayi Binbasi Abidin Serpil, Harp Okulunun 21 Mayis günü oldugu gibi nümayise basladigini Genelkurmay dahil bütün binalara Harp Okulundan nöbetçiler kondugunu ve bize ait otomobillerin çikmasina müsaade edilmedigini bildirdi. Örfi Idare, Garnizon, Merkez ve Tümen Komutanlik telefonlarindan cevap alinamiyordu. Çankayaya yaver Yrb. Tayyara telefon ederek Sayin Cumhurbaskanina Harp Okulunun nümayise basladigini, görünüse göre Örfi Idare, Emniyet ve Merkez Komutanligi birliklerinin pasif kaldiklarini, Kösk arkasindaki tanklarin Harp Okulu nümayisçilerinin gösterisi olabilecegini, arabam olmadigindan evden çikamadigimi; Muhafiz Komutani Albay Osman Köksala savunma için emir verilmesini bildirdim. Saat 4.30 olmustu. Bu esnada Veteriner General Burhanettin Uluç bir Harp Okulu subay talebesi ile kapiya gelmisler, benim telefon muhaverem (görüsme) esnasinda kapi açilmadigindan, dipçikle kapiyi kirmaya baslamislardi. Örfi Idare ve Genelkurmay Karargahinda tipki Çankaya Köskü gibi kusatildigini ögrendiginde Erdelhun Pasanin endiseleri de artmistir. Derhal Çankaya Köskünü arayarak elindeki kuvvetleri hareketlendirmek, hiç olmazsa Cumhurbaskani, Muhafiz Alayi Komutanligindaki askerlere savunma emri vermek ister. Ne yazik ki Muhafiz Alayi Komutani Kurmay Albay Osman Köksal da cuntaci ekibin içindedir. Komiteci albay, ne kendisini ne Cumhurbaskani Bayari dinler. Erdelhun, cuntanin baslattigi darbenin en sicak dakikalarini, yasandigini anlar. Devletin kurumlari Çankaya Köskü, Genelkurmay Karargâhi, Basbakanlik, Meclis ve sikiyönetim komutanliklari isgal ediliyordur. Evinden çikmaya hazirlanirken cuntacilarin kapisini kirarak içeriye girdigi Erdelhun Pasa, kendi el yazisiyla kaleme aldigi notlarinda gözaltina alinma hikâyesini söyle anlatir. Esasen çikmaga hazirlandigimdan elimde sapkam vardi. Harp Okuluna gidecegim söylendi. Pekiyi dedim. Fakat General (Uluç) koluma girmek istedi, reddettim. Kapimin önünde bir tank ile bir Tomksav top ve makineli tüfekli jeeplerin siralanmis oldugunu gördüm. Bu esnada tegmen, Satilmis adam! diye bagirdi ve Tomsunu (yari otomatik silah) bana tevcih etti (yöneltti). Jeepe binince General (Uluç), Dün Genelkurmayda konustuk ne idi, neler söyledin? Harp Okulu ögrencisini göstererek, Bunlari mi vurduracaktin? dedi. Tegmen de Sen bize geçen sene hükümete destek ve imara yardimci olmamizi söylemistin diye ekledi. General (Uluç) sen konusma! diye onu susturdu. Bir grup cuntaci daha birkaç saat önce emri altinda bulunduklari Genelkurmay baskaninin tek kelime etmesini bile istemez. Bakislarda nefret vardir. Eller silahlarin tetiklerindedir. Konutun kapisindaki koruma subaylari da cuntacilara direnemez. Askerî cip, Pasayi Harp Okuluna götürmek üzere yola çikar. Ardindan yasananlari Erdelhunun kaleminden okuyalim: Harp Okuluna gelince kapida Okul Komutani olarak General Sitki Ulay, Tomsonlu duruyordu. Jeepten inince o günün modasi olan kola girmek pozunu General (Uluç) tatbik etmek istedi. Ben, Okul Komutani, bu da ne demek!? dedim. O da Veteriner Pasasina Bos veriniz, general serbest gitsin dedi. Bu suretle Harp Okulu seref salonuna alindim. Derhal üstümde ne varsa, para ve saat; gömlek hariç her sey alindi. [page_end] Cuntanin lider ol teklifine red: Hayatim pahasina bu döneklik kabil olmazGün agarmis, radyoevinden okunan bildiriyle tarihe kara bir leke olarak geçen, Türkiye Cumhuriyetinin ilk darbesi ilan edilmistir.Erdelhunun valizinden çikan el notlarindan belki de en ilginci darbecilerin silah zoruyla gözaltina alip günlerce Harp Okulunda zorla tuttuklari Erdelhun Pasaya daha ilk gün darbenin basina geç teklifi yapmalaridir. Erdelhun, o gün aldigi teklifi notlarinda söyle anlatiyor: 27 Mayis günü ögleye kadar bazi subaylar gelerek bu hareketin benim tarafimdan yapilmasinin beklendigini ilettiler. Fakat benim körü körüne hükümete bagliligimin bu neticeyi verdigini, kendime yazik ettigimi iki saat içinde her seyin olup bittigini söylediler. Pek sevdigim ve takdir ettigim sinif arkadasim emekli bir korgeneral de 15-20 kadar subayla birlikte benim radyoya giderek beyanat vermemi, ihtilalcilere iltihakimi ve bu isin basina geçmemi teklif etti., Silahlarin gölgesinde bile demokrasi vurgusu yapan Erdelhun Pasa, sinif arkadasina bir gün önce Genelkurmay Karargâhinda subaylara anlattigi Silahli Kuvvetlerin seçilmis hükümetlerin emrinde oldugu sözlerini hatirlatir. Erdelhuna kulak verelim: Bu ilgisine tesekkür ettim, fakat 15-20 saat evvel, yani dün Genelkurmayda ihtilal aleyhine konustugumu ve böyle bir hareketi asla tasvip etmedigimi söyledigimi ve halen mevkuf olup, ne sifatta oldugumu bile bilmedigimi, hayatim pahasina da olsa böyle bir dönekligin kabil olmayacagini söyledim ve reddettim. Darbeci subaylarin Erdelhuna bu teklifi yaptiklari saatlerde en büyük korkulari Ankara ve Istanbul disindaki komutanlarin karsi bir müdahale ile onlari derdest etmesidir. Dönemin 3. Ordu Komutani Ragip Gümüspalanin Sayet basinizda benden daha kidemli bir ihtilal lideri yoksa 3. Orduya Ankaraya yürüme emrini verir, isyani bastiririm. sözleri cuntacilari daha da korkutur. Cuntacilar, Kara Kuvvetlerinde ayrilarak emeklilik hesabi yapan Cemal Gürseli Izmirden uçakla getirerek cuntanin basina geçmeye ikna ederler. [HABER PORTRE] Bir Istiklal gazisi Türk Silahli Kuvvetlerinin 10. Genelkurmay Baskani Orgeneral Rüstü Erdelhunun soyu Romanyaya yerlesen Erdelhun Beyligine dayaniyor. Annesi ve babasi Romanyada dogan Erdelhun Pasa, ailesi Trakyaya göç edince 1894 yilinda Edirnede dünyaya geldi. Edirne Lisesinden mezun olduktan sonra 1914te topçu tegmen rütbesi ile Harp Okulunu bitiren Erdelhun, 1917de Kafkasya Cephesinde savasti. 2 Nisan 1921de Anadoluya geçerek Milli Orduya iltihak edip Kurtulus Savasina katilarak Istiklal Madalyasi aldi. Çesitli karargâh ve birlikler ile Tokyo, Roma ve Londra askerî ataseliklerinde görev yapti. Askerlik meslegine siki bagliligi ile çok hizli bir yükselis yakalayan Erdelhun, önce tuggeneral (1945) iki yil sonra tümgeneral oldu. Demokrat Parti iktidara geldiginde 1952de korgenerallige, 1956da orgenerallige yükseldi. 23 Agustos 1958de Genelkurmay Baskani olarak atanan Erdelhun Pasa, 27 Mayis 1960 darbesine kadar görev yapti. Cuntacilar tarafindan 3 Haziran 1960ta emekliye sevk edildi. Batiyi yakindan taniyan demokrat bir askerdi Erdelhun Pasa. Yabanci bürokratlarla arasi hep iyi olmustu. Ingilizce, Fransizca, Japonca, Almanca, Arapça ve Rusça bilen Erdelhun, Osmanlicaya da hakimdi. Basbakan Menderesin Japonya ziyareti sirasinda yanina aldigi Erdelhun, Türkiyenin Genelkurmay Baskani sifatiyla radyodan Japonca konusma yapacak kadar hakimdi bildigi dillere. Bir rivayete göre, çocugu olmadigindan evlatlik edindigi ve Japonyadan getirdigi manevî bir de evladi vardi. TSKnin modernlesmesi ve silah modernizasyonunda büyük katkilari olmustu. Türk subaylarinin ve doktorlarinin Amerikada egitim almasini ve kurs görmesini sagladi. En büyük arzusu Türkiyenin kuvvetli bir orduya sahip olmasiydi. Yegeninin deyimiyle hiçbir zaman darbe taraftari olmadi. Darbe öncesi aldigi tedbirler ve kararlar nedeniyle, 27 Mayisin psikolojik harekât amaçli haberlerinin de hedefinde yer aldi. Özellikle Harp Okulu ögrencilerinin imha plani, ögrencilerin kiyma makinelerinden geçirilerek öldürüldügü gibi akla ziyan iddia ve iftiralarin hedefinde adi hep Cumhurbaskani Celal Bayar, Basbakan Adnan Menderes ile birlikte zikredildi. Anayasayi ihlalden, Ankara ve Istanbul olaylari davalarinda yargilandi. [page_end] 27 Mayis darbesinden sonra 14 Haziran 1960a kadar Ankaradaki Harp Okulunda gözaltinda kaldi. Cunta mahkemesi, Menderes, Bayar, Zorlu ve Polatkan ile ilgili idam karari verirken, 15 kisilik idamliklar listesinde o da yer aldi. 15 Eylül günü Imraliya sevk edildi. Burada 8 gün kalan Erdelhun Pasa, Menderes ve iki bakanin idamlarina cezaevi duvarlarinin ardindan sahitlik etti. Cezalari ömür boyu hapse çevrilince Kayseri Cezaevine nakledilen Erdelhun, 4 yil 4 ay hapis yatti. Kayseriden ailesine yazdigi mektuplarda Çok sükür ki görev yaptigim süre içerisinde orduyu siyasete karistirmadim. Bizim hakkimizda tarih karar verecek. demisti. Esi Vasfiye Hanim, Japonyada attan düserek yaralaninca belindeki disk kaymasi nedeniyle yatalak hale geldi. Fakat bütün o zor günlerde esi Vasfiye Hanima olan ilgisini ve sefkatini hep sürdürdü. O ölene dek Setüstündeki evlerinde esine adeta hizmetle ömrünü geçirdi. Hiç çocugu olmayan Erdelhunun agabeyi Cavit Pasa, Atatürk döneminde Kars mebusu olarak Türkiye Büyük Millet Meclisinde görev yapmisti. Darbeden sonra maddî sikinti çeken Erdelhun, bunu kimseyle paylasmadi. Yaptirdigi apartman dairelerinin kira parasi ile geçindi. 9 Kasim 1983 günü 89 yasindayken Istanbulda hayata gözlerini yumdu.
Kaynak: http://www.moralhaber.net/
Haberi Oku
Etiketler: , Otomotiv Haberleri, Son Dakika Haberleri, Moral Haber

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder