14 Eylül 2012 Cuma

´AK Parti en değerli düşmanýný kaybetti´

´AK Parti en degerli düsmanini kaybetti´

Mümtazer Türkönenin yazisi AK Parti çözülüyor mu? Her sey fani. Iktidarlar da. Gelecekte bir gün AK Parti iktidari da sona erecek. Peki, ne zaman? Iste bu soruyu sormaya baslarsaniz, sonun baslangicindayiz demektir. AK Parti saflarinda bir daginiklik görülüyor. Bu daginikligin sebebi rakipsizlik. Saflar, düsmanlara karsi sikilastirilir. Türkiye, Cumhuriyet tarihinin en güçlü ve rakipsiz iktidari tarafindan yönetiliyor. Gücün zaafi kendisidir. Siyasette güç temerküzü, gücün sahibine zarar veren bir yipranma süreci baslatir. Her sey akista, hiçbir sey durusta degil. Bir tek faktör siyasetin bütün dengelerini alt-üst edebilir. Istikrarli, güçlü ve güven veren bir iktidarin ellerinde iken Türkiye birden kaosa yuvarlanabilir. Mümkün mü? Demokratik siyasette hiçbir seyin garantisi olmadigina göre pekâlâ mümkün. Peki nasil? Bu soruya cevap bulabilmek için degisenlere bakalim. AK Parti genis bir iktidar bloku olarak yükseldi. Ezilenler, horlananlar, soyulanlar, zulme ugrayanlar AK Partinin siyasî elitlerinin pesine takilarak haklarini aradilar. Muhafazakâr seçkinler, üstlendikleri temsil görevini hakkiyla yerine getirdiler. Toplumsal adaleti tesis ettiler. Ülkeye düzen ve istikrar getirdiler. Özgürlükleri genislettiler. Insan haklarini güvenceye aldilar. Ekonomiyi iyi yönettiler, ülkeyi zenginlestirdiler. Mümtaz Turhan Sosyal Bilimler Lisesinde ögretmenlerin Milli Egitim Bakanini protesto etmeleri, bu temsil misyonunun muhafazakâr kadrolar için bile sona erisinin isareti olarak görülmeli. Basbakan yargi için, devlet içinde ayri bir güç gibi hareket ediyorlar diyor. Yargi devlet içinde ayri bir güç degil mi? Siyasetin temel kuralidir: Kimse gücü paylasmak istemez. Paylasilmayan güç ise her zaman tehlikelidir. Siyaset bizim toplumumuzda kanli bir oyun olarak süregeldi. Taht için mücadele edilen sehzadelerin Fatihten önce sadece gözlerinin daglandigi anlatilir. Kör bir padisah olamayacagi için, sehzade oyun disi kalir. Eski metinlerde bu göz daglama islemi tutuldu ve gönül gözü açildi diye zarif bir üslupla anlatilir. Yani? Güç mücadelesi insanin gönül gözünü kapatir. AK Parti kendisini bugünlere getiren en degerli varligini, düsmanini kaybetti. Saflarin siki durmasina, sürekli tetikte bulunmaya artik gerek yok. Mecliste üçüncü dönemini sürdürdügü için siyasete ara verecek olan, zorlu islerde pismis çok sayida rical var. Önümüzde iki turlu bir cumhurbaskanligi seçimi duruyor. Siyasî sistem degisiyor. Yeni ittifaklara, bloklasmalara gebe bir siyasî iklime giriyoruz. AK Parti gücünü yönetici elitlerine borçlu. AK Partinin gerçekten yetenekli ve kariyerleri etkileyici elitleri var. Güçlü elitler, hiçbir zaman tek bir güce boyun egmez. AK Partiyi iktidarda tutan temel dinamik rakipsizligi. Rakipsizlik ve güç temerküzü, bir siyasî partiyi bir arada tutan siki baglarin gevsemesini getirir. Muhafazakâr elitler toplumun ezici çogunlugunu temsil yetenegine sahip. Ama toplumun ezici çogunlugu muhafazakâr elitlerin dünyasi içinde yasamiyor. Temsil görevi düzen, istikrar ve zenginlesme umudu ile sinirlaniyor. 250. madde tartismasi bu güç temerküzünün yol açacagi dagilmayi göstermek için çok önemli bir vesile. Yarginin özel yetkiler kullanarak pesine düsecegi suçlar kalmadi mi? AK Parti Meclis grubunun ezici çogunlugu bu soruya hayir var cevabini verecektir. AK Partiden neden farkli sesler çikiyor? AK Parti güçlü bir terkip. Bu terkip simdi cüzlerine ayriliyor mu? AK Parti çözülüyor mu? Özel yetkili mahkemelerle ilgili tartismalar bu sorunun cevabini ararken saglam bir fikir verecek. AK Parti grubunun, yargi paketi görüsülürken verilecek bir degisiklik önergesine sorgusuz sualsiz evet demesini bekliyor musunuz? 
Kaynak: http://www.moralhaber.net/
Haberi Oku
Etiketler: , dünyadan haberler, Moral Haber, Haber Yorum

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder