3 Nisan 2012 Salı

ABD endişeli: Ya İsrail İran´ý vurursa?

ABD endiseli: Ya Israil Iran´i vurursa?

Ali H. Aslanin yazisi Son zamanlarda Washingtonda Israil, Irani vurur mu? sorusu sikça soruluyor. Obama yönetimi bu ihtimali hiç yabana atmiyor. Ve Israillileri caydirmak için elinden geleni yapiyor. Zira Irani tahrik edecek askerî bir hamleden en büyük ceremeyi ABD çekecek. New York Timesin haberine göre 16 Amerikan istihbarat teskilatinca yapilan analizlerde, Iranin nükleer silah programini yillar önce durdurdugu yönünde mutabakat olusmus. Tahranin nihai niyetinin ne oldugu ise bilinmiyor. Uranyum zenginlestirmesinde arzu ettigi noktaya ulassa dahi -ki Amerikan istihbaratina göre henüz o kadar ilerlemis degiller- nükleer savas basligi imal etmeden bunu silaha dönüstürmek mümkün olmuyor. Gerçi o teknolojik asamaya gelirse Iran isterse kisa sürede silah da yapar diyenler var. Israil de bu görüste. Ama Amerikan cenahinda büyük bir alarm hali görünmüyor. O nedenle ambargolari yogunlastirarak Irani zayif sekilde müzakere masasina çekip diplomatik yollarla sonuç alma üzerinde yogunlasiyorlar. WASHINGTONUN ÖNLEYICI PROPAGANDASI Israilin Irana saldiri planlari yaptigi yönündeki duyumlar, Obama yönetimini ciddi endiseye sevk etti. Israil, kafasina koydugunu yapabilen, gözü kara bir güç. Üstelik Amerikada etkili bir destek tabani var. Su siralar Obama yönetimi Israilin önleyici saldirisini engellemek için, önleyici propaganda yapiyor. ABD Genelkurmay Baskani General Martin Dempsey, geçenlerde CNNe verdigi mülakatta bu tür bir saldirinin istikrar bozucu olacagini söyledi. Obamanin Milli Güvenlik Basdanismani Tom Donilon, Israili ziyaret ederek muhataplarina teenni telkininde bulundu. Ancak Israil hükümetinde pek yumusama emaresi görünmüyor. Israil Basbakani Benjamin Netanyahu, General Dempseyin beyanatina Irana hizmet ettigini öne sürerek sert karsilik verdi. Irana yapilacak bir saldirinin sonuçlarindan en çok Amerika ve Obama yönetimi etkilenecek. Ortadoguda içinde Iranin da bulundugu yeni bir savas çikmasi, petrol fiyatlarinin firlamasi demek. Zira Iran saldiriya ugrarsa, dünya petrol trafiginin neredeyse dörtte birinin geçtigi Hürmüz Bogazini kapatma tehditleri yapiyor. Bu da, yeni yeni toparlanma emareleri gösteren Amerikan ekonomisini yeniden darbogaza itebilir. Ekonominin merkezde olacagi baskanlik seçimlerinde Obamanin kazanma sansi zora girebilir. Seçim senesini fazla suya sabuna dokunmadan atlatmak isteyen, o nedenle Suriye konusunda bile elini tasin altina fazla sokmayan Obama yönetimi, Iran kovanina çomak sokma niyetinde hiç degil. Peki Israil, ABDye böyle büyük bir emr-i vaki yapabilir mi? Eger ulusal çikarlarinin Irani vurmayi gerektirdigine kanaat getirirse, evet. Zaten Amerikalilar da bu ihtimali ciddiye aldigindan kapali ve açik diplomasiyle Israili iknaya çalisiyor. Washington açisindan riski artiran faktörlerden biri, mevcut Israil hükümetiyle ikili iliskilerin iyi olmamasi. Basbakan Netanyahu, mart basinda Washingtona gelecek. Obama da ABDdeki en etkili Israil yanlisi lobicilik grubu AIPACin kongresinde konusacak. Eminim bardagin dolu tarafina vurgu yapilacak. Ama gerçekte, iki hükümet arasinda sogukluk var. Washington, Netanyahu yönetiminin Filistin meselesinde barisçi çözümü torpilleyen yaklasimlarindan rahatsiz. Tel Aviv ise mevcut Amerikan yönetimini, özellikle Obamanin sahsini, kendine yakin bulmuyor. Obamanin dört yil daha isbasinda kalma ihtimalinden huzursuz oluyor. Irana yapilacak bir askerî müdahale ayni zamanda Obamanin altindan koltugu çekme operasyonu olacaktir. Siyasî kutuplasmanin had safhada oldugu Amerikada Cumhuriyetçi muhalefetin tutumu da Israilin ekmegine yag süren cinsten. Cumhuriyetçiler, Obamanin siyasî ölüm fermaninin Israil eliyle verilmesinden mutlu olur. Birçok konuda görüs ayriliklari olan Cumhuriyetçi baskan aday adaylari, Ron Paul hariç, agiz birligiyle Obamanin Israil ve Iran politikasini elestiren açiklamalar yapiyor. Asker kökenli eski Cumhuriyetçi baskan adayi Senatör John McCain bile, kendi ülkesinin genelkurmay baskaninin görüslerinin arkasinda durmadi. ABD-ISRAIL ILISKILERI BOZULABILIR ABDnin Israili rahatsiz eden görüslerinin askerî yetkililerce dillendirilmesi tesadüf degil. Amerikalilar, Israilde ordunun siyasî irade üstündeki etkisini biliyor. Israil ordusunun Amerikan ordusuyla kurumsal isbirligini önemsediginin de farkindalar. Verilen dolayli mesaj, Israilin Irani vurmasi halinde sadece bölgenin degil, ABD-Israil ordulari arasindaki iliskinin istikrarinin da bozulabilecegi yönünde. Dempsey, Israili uyaran ilk üst düzey Amerikali general degil. Su anda CIA baskanligi görevini yürüten General David Petraeus da önceki sene Senato Silahli Kuvvetler Komitesinde katildigi oturumda Israili kizdiran seyler söylemisti. Petraeus, Filistin konusundan kaynaklanan Arap öfkesi, ABDnin bölgedeki hükümetler ve halklarla ortakliklarinin gücünü ve derinligini sinirlandiriyor. demisti. Bütün bu göstergeler, Israilin Amerikan devlet güvenlik camiasinda popülaritesini giderek kaybettigini gösteriyor. Irani su asamada vururlarsa, imajlari süphesiz daha da bozulacak. Israilin Irana saldirmasinin süphesiz Türkiyeye de ciddi yansimalari olur. Bölgeyi sakinlestirmeye çalisan Ankaranin tekerine çomak sokulur. Türkiye büyük ihtimalle buna sert tepki verir. Israile kirgin Obama yönetimi ise Türkiyeye de fazla ses çikarmaz. Israilin Obama yönetimiyle ve dünyanin büyük kismiyla gemileri yakma pahasina önümüzdeki birkaç ay içinde Irani vurma ihtimalini ciddiye almak lazim. Ankara, bu ihtimalleri dikkatle degerlendirmeli.
Kaynak: http://www.moralhaber.net/
Haberi Oku
Etiketler: , Son Dakika Haberleri, Istanbul Haberleri, Röportajlar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder