Suriyenin güneyindeki Derada ve baskent Sam yakinlarinda çikan çatismalarda 14 askerin öldügü öne sürüldü.Suriye Insan Haklari Izleme Örgütünden yapilan açiklamaya göre; çatismalar bugün sabaha karsi çikti.Açiklamada ayrica Esed rejimine bagli askerlerin Sam ve Humusta düzenledigi operasyonlarda 2 sivilin hayatini kaybettigi belirtildi.
Euro - 2012 Avrupa Futbol Sampiyonasi öncesi Rusya Milli Futbol Takimi son hazirlik maçinda Italya'yi 3-0 yenerek moral kazandi. Uruguay ve Letonya ile oynadigi hazirlik maçlarinda berabere kalan Rus milliler taraftarlarini endiselendirmisti. Isviçre'nin Zürih kentinde Italya ile karsilasan Rusya 3-0 galip geldi. Daha önceki karsilasmalarda bir türlü istedigi oyunu sergileyemeyen Rus milliler bu maçta hem oyunu hem de aldigi galibiyetle göz doldurdu. Rusya, forvet oyuncusu Aleksandr Kerjakov ile 60. dakikada öne geçti. Daha sonra sahneye çikan orta saha oyuncusu Roman Sirokov 76. ve 89. dakikalarda iki gol atarak takimin 3-0 kazanmasini sagladi. Alinan galibiyete sevinen teknik heyet ve taraftarlar, Rus millilerin turnuvadan basariyla dönecegini ümit etmeye basladilar. Rus milliler, Polonya, Yunanistan ve Çek Cumhuriyeti'nin bulundugu A Grubu'nda yer aliyor. Rusya ilk maçini 8 Haziranda Polanya'nin Wroclaw kentinde Çek Cumhuriyeti ile yapacak.
Uluslararasi Türkçe Dernegi (Türkçeder) tarafindan bu yil 10.su yapilan Uluslararasi Türkçe Olimpiyatlari kapsaminda düzenlenen kültür söleninde Azeri baklavasi büyük ilgi gördü. Istanbul Fuar Merkezinde gerçeklestirilen sölende kurulan Azerbaycan standinda ziyaretçiler Azeri baklavasina büyü ilgi gösterdi. Stant ziyaretçilerin akinina ugradi. Standi ziyaret eden davetlilere Azeri baklavasi ikram edildi. Sölenin ilk iki gününde yaklasik 4 ton baklava dagitildi. Görevliler Baklava dilimlerini bir bir kagit posetlere yerlestirerek ikrama hazirladi. Sölenin ilk iki gününde ikram edilen baklava dilim sayisi ise 50 bini geçti. Baklava dagitimiyla ilgili konusan stant görevlilerinden Mehriban Kayimova, baklavanin Azerbaycan'in belli basli tatlilarindan oldugunu söyledi. Kayimova, "Bu baklavamizin içinde ceviz, seker, bal ve tereyagi var. Baklava 40 ince hamurdan olusuyor. Üst üste konulan hamurlar arasina ise ceviz yerlestiriliyor." dedi. Baklavayi tadan ziyaretçilerden Safa Yilmaz ise, "Sölen Ülkerlerin kültürünü tanimamiza da yardimci oluyor. Lezzetli bir tatli Türk baklavasina fazla benzemiyor." diye konustu. Baklavayi tadan yabanci konuklardan Janna da, "Türk baklavasindan farkli bir tatli. Ama tatli bir tadi var." dedi. Azerbahcan Standi görevlilerinden Fizulu Dadayev ise, "Standimiza ilgi büyük oldu. Gelen her kez bize ugradi en azindan baklavamizin tadina baktilar.Ceviz reçelimizin tadina baktilar." ifadelerini kullandi. Dünya genelinde 135 ülkenin stant açtigi Istanbul Fuar Merkezindeki kültür söleni yarin sona erecek.
Amerika Birlesik Devletleri Tennessee eyaletinden Senatör Reginald ODell Tate ve ekibi Eyüp Belediyesi'ni ziyaret etti. Istanbul'da bir dizi ziyaretlerde bulunan ABD'li heyeti, Eyüp Belediye Baskani Ismail Kavuncu makaminda karsiladi. Baskan Ismail Kavuncu, ABD'li heyete Eyüp'ün tarihi ve vizyon projelerini anlatti. Kültürlerarasi diyalogun önemine deginen Baskan Ismail Kavuncu, konuklara Eyüp Sultan figürlü tabak hediye etti. Heyette Senatör Reginald ODell Tate, LaShun Chevelle Pollard, Harry Ray Brooks, Mary Harrell Brooks, Elect Joseph Earl Armstrong, Gary Lee Odom, Rachel Odom, Dean Patrick Rice, Joshua Glenn Evans, John Charles Tidwell ve Charlotte Tyler Tidwell yer aldi. Heyet, Eyüp Belediyesi'ni ziyaretlerinin ardindan Down sendromlu ve mental özürlü gençlerin katildigi Seker Hayat projesinin hayata geçirildigi merkeze gitti. Burada tarihi Eyüp oyuncaklari üzerine nikah sekeri yapan, çiçek ve bahçe bakimi konusunda egitim alan engelli çocuklarla sohbet eden heyet, daha sonra Pierre Loti'ye çikti. Istanbul Haliç manzarasinda yemek yiyen ABD'li heyet, burada lahmacun yapimini da ögrendi. Amerikali heyetin Eyüp'teki son duragi Istanbul Bilgi Üniversitesi Santral Kampüsü oldu. Burada düzenlenen FIGEB Kisa Film Festivali'ni ziyaret eden heyet, aksam yemeginin ardindan Eyüp'ten ayrildi.ABD Disisleri Bakani Hillary Clinton, 2 günlük resmi ziyaret için Norveçin baskenti Osloya geldi.Norveçli mevkidasi Jonas Gahr Støre'i makaminda ziyaret eden Clinton, Suriyedeki siddet olaylarindan büyük endise duyduklarini fakat bu ülkeye askerî müdahalenin gündemlerinde olmadigini dile getirdi.Bakan Clinton; Oslo ziyareti kapsaminda Norveç Kraliyet Ailesi'ni ve Basbakan Jens Stoltenberg'i ziyaret edecek. Clinton ayrica, geçtigimi yaz 69 kisinin öldürüldügü Ütoya adasindaki saldiridan sag kurtulan gençlerle de bir araya gelecek.
Terör örgütü KCK üyesi olduklari iddiasi ile gözaltina alinan 19 kisiden 5'i tutuklanarak cezaevine gönderildi. 14 kisinin ise Agri ve Dogubayazit adliyelerindeki durusmalari devam ediyor.Durusmalari biten I.Ö., M.Ö., N.Ç., L.B. ve I.B. terör örgütü üyesi olduklari iddiasi ile tutuklanarak cezaevine gönderildi. Agri Emniyet Müdürlügü tarafindan 29 Mayis'ta Agri merkez, Dogubayazit, Diyadin ve Tutak ilçeleri ile Istanbul, Mus, Izmir, Diyarbakir ve Adana illerinde süphelilere yönelik düzenledigi es zamanli operasyonlarda 19 kisi gözaltina alinmisti.Operasyonlar kapsaminda Dogubayazit Belediye Baskanligi'nda arama yapildi. Aramalar sonucu belediyedeki dijital materyallere ve ilgili evraklara el konuldu.Adanada mobese kameralarina ilginç trafik kazalari yansidi. Sehrin degisik noktalarina yerlestirilen kameralara takilan kazalarda dikkatsizlik ve kurallara uyulmayisina örnek birçok görüntü yer aliyor. Motorsiklet sürücülerinin de dikkatsizligi sonucu yasanan kazalar genellikle hafif yaralanmalarla neticeleniyor. Kirmizi isik ihlalinden, asiri süratle kavsaga girip hizini alamayan araçlarin karistigi ibretlik kazalarin da yer aldigi görüntülerde ortaya korku dolu anlar da çikiyor.Sirnak'in Cizre ilçesinde egitim faaliyetlerini sürdüren Cizre Meslek Yüksekokulu dördüncü dönem mezunlarini verdi. Okuldan mezun olan ögrenciler için kep atma ve mezuniyet töreni düzenlendi. Törene Sirnak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Akmaz, rektör yardimcilari, Cizre Kaymakami Mehmet Ali Saglam, Belediye Baskan Vekili Nesim Güven, Milli Egitim Müdürü Bahattin Gülis, Ilçe Emniyet Müdürü Aydin Akkoca, Yüksekokul Müdürü Yrd. Doç. Dr. Ibrahim Gürbüz, isadamlari, daire müdürleri, ögrenciler ve aileleri katildi. Okul Müdürü Yrd. Doç. Dr. Ibrahim Gürbüz, yaptigi konusmada mezun olan ögrencilere egitim ve özel hayatlarinda basarilar diledi. Okul Müdürü Gürbüz, "Dördüncü mezuniyet törenine hos geldiniz. Önümüzde zor ve asilmasi güç olan engeller var. Bunlari sabirla teenniyle asacagiz. Yilmayacagiz ve kararlilikla hedefimize dogru yürüyecegiz. Dogru hedefleri tespit edecegiz. Bu topraklarda yetisen alimlerin, büyüklerin fikirleri suanda dünya üzerinde müessir rol oynamakta devam etmektedir." diye konustu. Mezun olan, ögrenciler de mutluluklarini belirten konusmalar yapti.
Türkmenistan'da 2012 yilinin ilk 5 ayinda Türk sirketlerinin aldigi is hacmi 2,6 milyar dolari geçti. Medyada yer alan habere göre, sözkonusu dönemde 25 Türk sirketi, 2,6 milyar dolar degerinde proje üstlendi. Türk sirketlerinden sadece Polimeks Insaat, 1.4 milyar dolar tutarinda Olimpiyat Köyü projesinin ikinci etabinin da ihalesini kazandi. Yaklasik 5 milyar dolari bulacak ve 3 etapta insa edilecek projenin birinci etabi da yine Polimeks tarafindan insa ediliyor. Birinci etaptaki tesislerin insaati için devlet tarafindan yaklasik 2 milyar dolar kaynak ayrildi. Türkmenistan'da insaat ihalelerinin öncelikli olarak Türk firmalarina vermesi, Türkmenistan'in Türkiye ve Türk firmalarina büyük deger verildiginin bir göstergesi olarak algilaniyor. Bu baglamda, basta Polimeks insaat olmak üzere, Nata Holding, Eser Holding, Çakir Insaat, Engin Grup, Norsel, Cotam, Ilk, Gap ve Efor Insaat gibi sirketler, Türkmenistan'in 22 farkli kurumuyla 2,6 milyar dolarlik ihale sözlesmelerini imzaladi. Türk isadamlari, Türkmenistan'a özellikle müteahhitlik ve tekstil sektöründe önemli projelere imza atiyor. Bagimsizligindan bu yana, Türk müteahhitleri 1300'e yakin projeyi tamamlayarak teslim etti.Universal Ege Saglik Hastanesi Gögüs Hastaliklari Uzmani Dr. Kemal Can Tertemiz, sigara içen kadinlarda, düsük yapma, erken dogum, düsük dogum agirlikli bebek dogurma, kisirlik, dogum kontrol hapi kullanan grupta ise kalp krizi geçirme riskinin yüksek oldugunu belirtti. Dr. Tertemiz, Erkeklerde kisirlik ve iktidarsizliga neden olur. Ciltte kuruma, sedef hastaligi, gözde katarakt ve kemik erimesi ortaya çikmasini kolaylastirir. seklinde konustu. Universal Ege Saglik Hastanesi hekimleri basta olmak üzere çalisanlari "Hayat Sizi Birakmadan Siz Sigarayi Birakin" sloganiyla hareket ederek sigaralarini söndürdü. Dünya genelinde "Sigarasiz Günü" olarak çesitli etkinlikler düzenleniyor, bu kapsamda saglik çalisanlari sigara gerçegine dikkat çekmek için çesitli etkinlikler düzenliyor. Hastane içinde kurulan bir stantta sigaranin zararlarini anlatan bilgilendirici materyaller dagitildi, sigarayi birakmayi düsünenlerin paketleri alinarak sergilendi. Universal Ege Saglik Hastanesi Gögüs Hastaliklari Uzmani Dr. Kemal Can Tertemiz, sigara bagimliliginin 1984'den bu yana Türkiyede yüzde 80 oraninda artarken, Amerika gibi gelismis ülkelerde yüzde 30 azaldigina dikkati çekti. Anne ve babasi sigara içen çocuklarin yetiskin olduklarinda sigara içme ihtimallerinin daha fazla oldugunu yapilan arastirmalarin ortaya koyduguna isaret eden Tertemiz, Üniversite ögrencileri arasinda sigara içme oraninin yüzde 23-48 arasinda degistigi, lise ögrencilerinde bu oranin yüzde 20 oldugu, 7-13 yas arasi ilkögretim okulu ögrencilerinde ise yüzde 11,7 oldugu yani her 10 çocuktan 1inin mutlaka sigara içtigi ortaya çikti. dedi. Erkeklerde kansere bagli ölümlerin yüzde 35i, kadinlarda ise yüzde 15inin nedeninin sigara oldugunu belirten Tertemiz, Akciger kanserine bagli ölümlerin yüzde 90inin nedeni ise sigara. Sigara içmemesine ragmen dumanina maruz kalanlarin akciger kanseri 3 kat artiyor. Sigara içenlerde akciger kanseri disinda agiz, dil, dudak, girtlak, yemek borusu, pankreas, mesane, böbrek, prostat ve kadinlarda özellikle rahim agzi kanseri riski 30 kat artiyor. diye konustu.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Baskani Kemal Kiliçdaroglu, ziyaret ettigi Tarsus ilçesinde bir gaf yaparak, Mersin'in Güneydogu'nun incisi haline geldigini söyledi. Mersin'de özel bir televizyon kanalinin programina katildiktan sonra Adana'ya dönüste Tarsus ilçesine ugrayan Kiliçdaroglu, esnaf ziyaretlerinde bulundu. Eski bugday pazarindaki kahvehanede vatandaslarla çay içen Kiliçdaroglu, vatandaslarla sohbet etti. CHPli belediyelerin yaptiklari hizmetleri iyi tanitamamasindan yakinan Kiliçdaroglu, söyle devam etti: Yaptiklarini halka çok iyi anlatmalilar. Bakin Mersin Güneydogunun incisi haline geldi. Gidin sahilde gezin bakalim, Güneydoguda böyle temiz sahili nerede bulacaksiniz? Bulamazsaniz.
28 Subat sorusturmasi kapsaminda tutuklanan isimlerden Korgeneral Tevfik Özkiliça ait oldugu ileri sürülen bir ses kaydi dün internete düstü. dailymotion.com sitesinde yayinlanan ses, 2003-2004teki darbe hazirligini itiraf ediyor. Biz hazirdik. Ruhen de hazirdik. diyor. Tehdidi degerlendirme konusundaki yorum farkliliklari yüzünden darbenin gerçeklesmedigini ancak, umutlarini hiç kaybetmeyeceklerini ve firsat kolladiklarini söylüyor. Bir grup subaya hitaben yapildigi anlasilan konusmada, morallerin bozulmamasi isteniyor. Subaylara, bilgisayar kullanirken çok dikkatli olmalarini tembihleyen kisi, asla internete baglanmamalarini, çalismalarda kursun kalem kullanmalarini ve dokümanlari çogaltmamalarini emrediyor. Devletin menfaatleri için illegal yollara basvurulacagini anlatan ses, Cumhurbaskani Abdullah Güle ise agir küfürler ediyor. Geçtigimiz günlerde ayri ayri ses kayitlari yayinlanan iki amiral de, yasal düzenleme ile yakinda çikacaklarini ve tahliye olduklarinda intikam alacaklarini söylüyordu. Internete düsen ses kayitlarina dün bir yenisi daha eklendi. Bu kez sesin sahibi oldugu ileri sürülen kisi 28 Subat sorusturmasi kapsaminda tutuklanan Korgeneral Tevfik Özkiliç. Kayittaki ses, konusmasina Cumhurbaskani Abdullah Güle agir küfürler ederek basliyor. Ardindan 2003-2004te planlanan darbeye iliskin çarpici notlar aktariyor. Tehdidi degerlendirme konusundaki yorum farki sebebiyle darbenin gerçeklesmedigini anlatiyor. Ancak umutlarini hiç kaybetmeyeceklerini, firsat kolladiklarini söylüyor. Subaylara, bilgisayar kullanimi konusunda çok dikkatli olmalarini ögütlüyor. Devletin âli menfaatleri için bazi zamanlar illegal yollara basvurulacagini anlatiyor. Iste ses kaydindaki ifadeler: Sonuçta devletin içindeki tehdidi, olusumu, tehlikeyi biz askerlerle sivillerin görmesi arasinda ciddi bir fark var. Ama bu konuda da zaman zaman KKKligi ile Genelkurmay Baskanligi arasinda da yorum farkliliklari oldu. Ama izleyecegiz arkadaslar. Moralimiz bozulmayacak. Bir ara bizim dengemizi bozdular. Neden? Üzülüyor insan. Korkuyor. Ulan diyor altimizi oymuslar haberimiz yok haa. Binanin altini oymuslar. Bina çökecek, düsecegiz altina, mezarimiz olacak gidecek. Endiseye kapiliyor insan. Moralinizi bozmayin. Bir sekilde birebir çalisma yapacagiz daha sonra. Bilgisayar kullanmayacaksiniz. Hiçbir sekilde. Bu gördügünüz kisiler disinda hiçbir kisi ile haberlesme, görüsme elemani tanimayacaksiniz, ikinci bir emre kadar. Biz hazirdik. Ruhen de hazirdik. Yani tehdidi degerlendirme konusunda yorum farkliliklari oldu. BIR SEYLER YAPACAGIZ, KARARLIYIZ Cesaret de önemli arkadaslar. Büyük kararlar bunlar arkadaslar. Büyük kararlar yani. Büyük adamlar, büyük kararlari verirler. Ismet Inönü, Atatürk büyük adamlarmis yani. Büyük kararlari vermisler. Hiç acimadan yapmislar bunu. Biz aslinda son derece kararliyiz bu konuda. Vatanimizi, milletimizi en iyi sekilde koruyacagimiza, kollayacagimiza, sevdigimize de inaniyoruz. Bir seyler de yapilmasi gerektigine inaniyoruz. Fakat sonuçta nerde nasil yapilacagi konusunda tereddütlerimiz var. Olay bu. Bunu bir açikliga kavusturacagiz yani. Tamam mi arkadaslar. Illegal yöntemler kullanilabilir Çalisirken örnegin çok dikkatli davranin. Sifir bilgisayarlar alin. Hiç kullanilmamis. Hiçbir zaman internete, karanete baglanmayin. Bu oda (plan odasi) sürekli güvenligi kontrol edilir. Çünkü sundan emin olun. Direkt telefon hattindan, yani harici hat kullanilsa dahi dinleme yetenegine sahipler. Bununla ilgili olan bilgisayarlar da, kozmikte duruyor. Seyde duruyor. Kozmik de kapatildi, paketlendi. Duruyor simdi. Bunu istihbaratçilar biliyor sadece. Tekrar ediyorum. Dedigim gibi kursunkalem ile çalisma yapabilirsiniz. O size verilen listelerle. Kursunkalemle kendiniz not yazin. Hiçbir sekilde çogaltilmayacak. Hiçbir sekilde bilgisayar ortamina alinmayacak. Buradaki grup disinda hiçbir adam tarafindan elden bir baskasina gönderilmeyecek gibi önlemler alacagiz. Sizinti olursa o zaman çok ciddi üzülürüm yani. Çok ciddi üzülürüm. Iste bir hatalarini yakalasak zaten basaridan faydalanma olarak kullanilabilecek bizim de bir altyapimizin olmasi lazim. Dagda tepede gezenler bilirler. Devletin âli menfaatleri için bazen legal olmayan yöntemler de uygulanir. Ben de sahsen uyguladim bunu. Mezara götürecegiz yaptiklarimizi ama bundan da pismanlik duymuyoruz tamam mi? Darbe olsun diye çirpiniyor Dönemin Jandarma Genel Komutani Sener Eruygurun önderliginde hazirlandigi iddia edilen Sarikiz ve Ayisigi darbe planlari, Ergenekon terör örgütü iddianamelerinde ayrintili olarak anlatiliyor. 2003-2004te yapilmasi planlanan darbe, Genelkurmay Baskani Hilmi Özkökün demokratik tavrinin yani sira hem iç hem de dis kamuoyunun darbeye hazirlanamamasi sebebiyle yapilamiyor. Dönemin Deniz Kuvvetleri Komutani Özden Örnek, günlüklerinde su ifadeleri kullaniyor: Önce Kara Kuvvetleri komutani ordulara yaptigi ziyaretle ilgili kisaca bilgi verdi. Maalesef herkes durum kötü ama darbe ile düzeltilmesi için iç ve dis ortam müsait degil dediler. Inanilmaz ama Sener hâlâ bu is olsun diye çirpiniyordu.
Hasan Özcanin yazisi Uluderenin gerçek faili Öncelikle belirtmek gerekir ki; Güvenlik güçleri Uludere'de en azindan "hata" yapmislardir. Hatanin ötesi var midir sorusturmanin sonucunda cevabini bulacaktir. Yörede yaygin olan, zaman zaman güvenlik güçlerinin de göz yummasiyla gerçeklestirilen bir geçim kapisini kendilerine meslek olarak seçmis bir grup insan, terörist zanniyla uçaklardan açilan ates sonucu Irak topraklarinda 28 Aralik gecesi öldürülmüstü. Tasidiklari yükler; sigara, mazot vs. gibi ticaret mali degil de, örnegin Çukurca baskinini yapan teröristlerin kullandigi ve ayni yöntemlerle sinirdan geçirdikleri roketatarlar, bixi marka agir makineli tüfekler, havan toplari nevinden atesli silahlar olsaydi bugün yasadigimiz hiçbir tartismayi yasamiyor olacaktik. Güvenlik güçlerinin terör örgütüne indirdigi agir darbe denilip geçilecekti. Daha önce hemen hemen ayni bölgeden ve ayni geçis noktalari ve ayni yöntemler kullanilarak katir sirtlarinda agir silahlar sinirdan geçirilmis, belkide güvenlik güçlerinin kaçakçi köylü zanniyla göz yummasi sonucu onlarca defa karakollar basilmis, Mehmetçiklerimiz, polisimiz, masum vatandaslarimiz sehit edilmisti. Kuskusuz bu elim olayda hata var, ihmal var, kusur var hatta belki kasit var. Bir an için terör yandaslarinin ve ölü sevicilerin tezlerinin dogru oldugunu varsayalim. Güvenlik güçlerinin içinde bir grup veya bir kisinin kaçakçi olduklarini bile bile otuz dört Kürt vatandasimizin katledilmesinin emrini kasten verdigini varsayalim. Hatta bu emri hükümetin bile vermis olabilecegini düsünelim. Böyle bir katliamdan elde edilecek hükümet ve güvenlik güçlerinin hanesine yazilacak kar nedir? Neden böyle bir emir verilmis olsun? Böyle bir katliam hangi gayeye hizmet eder? Dahasi bu katliam ve sonrasi yasanan acilar kimin isine yarar? Bu sorularin makul, mantikli cevabi var mi? Terörist olmayan, teröre destek vermeyen 34 Kürt vatandasin tebdil-i hayat etmesi güvenlik güçlerinin, hükümetin, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ne gibi bir menfaati olabilir? Hiç! Hatta tam tersi hükümeti ve güvenlik güçlerini zor durumda birakir. Içeride ve disarida teröristle mücadele yöntemleri sorgulanir. Bölgedeki benzer ve muhtemel terörist geçislerinin izlenmesinde ve müdahale edilmesinde zafiyete neden olur. Terörün siyasi uzantilarina istismar edecek, bölge halkini maniple edecek koz verilmis olur. Uludere olayi sonrasi yukaridaki tespitlerimizin tamami gerçeklesmistir. Olayin üzerinden bes aya yakin bir zaman geçmesine ragmen bu olay terör örgütü ve yandaslari tarafindan hala istismar ve provokasyon konusudur. Olayin duyulmasinin hemen ardindan kahkahalar patlatanlar, bu gün hala emri veren komutana hakaretler savurarak olayin faturasini hükümete ve Basbakana çikarma gayreti içerisindeler. Bu olay "kripto terör örgütüne" ve yandaslarina bulunmaz bir firsat vermistir. Ikinci bir husus ise "kripto terör örgütü" ve bu örgütün insanlik disi ve "kalles" faaliyetleri olmasa Irak sinirindaki kaçakçi gruba terörist zanniyla bu eylem gerçeklestirilir miydi? Daha önce onlarca defa yapildigi gibi katirlarla sinirdan silah, patlayici, mühimmat geçirilip askeri ve sivil hedeflere kalles saldirilar yapilmis olmasaydi, Uludere'deki kaçakçi gruba yanlisliklada olsa kasten de olsa böyle bu tür bir müdahalede bulunulur muydu? Bütün bu süreç içinde yasananlara bakarak diyebilir ki; "kripto terör örgütü" ve yandaslari bu elim ve üzücü olayin gerçek failleridir. Bu olaydan ne kripto terör örgütün karargahi kandil, ne de iradesi kandil tarafindan tutsak edilmis siyasi uzantilari muzdarip degildir.
Demirspor Bank Asya 1. Ligine yükseldi.Besiktas Kulübü, Avrupa kupalarinda 1 yil men edilmesiyle ilgili olarak Uluslararasi Spor Tahkim Mahkemesi (CAS)ne basvuracagini duyurdu. Kulübün resmi internet sitesinden yapilan açiklamada, Kulübümüz UEFA müsabakalarindan men edilmesi karari ile ilgili olarak, Tahkime (CAS) basvurmaya karar vermistir. Dolayisi ile, hukuki süreç devam etmektedir.Bu süreç içerisinde davanin selameti açisindan konuyla ilgili her türlü takip ve sorusturma tarafimizdan hassasiyetle yapilacak olup, cezanin kesinlesmesi durumunda buna sebep verenlerle ilgili yapilmasi gereken her sey kulüp menfaati açisindan yapilacaktir. denildi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bursa Il Müdürü Dr. Sunay Özkul, 5. Çocuk Senligi ile okul öncesi egitimi alamayan çocuklarin ailelerine okul öncesi egitiminin önemini anlatmayi amaçladiklarini söyledi. Aile ve Sosyal Politikalar Il Müdürlügü ve Bursa Özel Okul Öncesi Egitim Kurumlari Birligi Dernegi'nin isbirligi ile 3 Haziran Pazar günü Kültürpark'ta gerçeklestirilecek 5. Çocuk Senliginin tanitim toplantisi Özgen Çay Bahçesi'nde yapildi. Okul öncesi egitimin çocuklari hayata hazirlamak için önemli bir faktör oldugunu belirten Aile ve Sosyal Politikalar Il Müdürü Dr. Sunay Özkul, "Okul öncesi egitim kurumlari çocuklari egitim hayatina hazirlanmasi asamasinda büyük katki saglayan yerlerden biridir. Çünkü çocuklarin zihni 5 yasina kadar çok açiktir ve bu dönemde alabilecegi her seyi alir. Özellikle günlük aktivasyonlari ve gelecek dönemlerde egitim hayatina katki koyacak bütün ön bilgilerin temeli burada atilmis oluyor." dedi. Okul öncesi egitim kurumlarinin çalisan kadinlarin aile içindeki yükünü azaltarak sosyal hayatlarina katki sagladigini vurgulayan Özkul, "Okul öncesi egitim kurumlarinin çocuga sonraki dönemde egitim hayatina ve günlük aktivasyonlarinin ögretilmesinde sagladigi katki ile çalisan kadinlarin sirtindan ciddi bir yük almaktadir. Okul öncesi egitim bu anlamda çalisma hayatina katilan kadinlarin sosyal hayata kazandirmasinda büyük önem tasiyor." diye konustu. Yaklasik 3 aydir senlik hazirliklarini sürdürdüklerini hatirlatan Bursa Özel Okul Öncesi Egitim Kurumlari Birligi Dernegi Baskan Yardimcisi Oguzhan Nuhut ise Okula baslama çaginin 72 aya çekilmesiyle birlikte okul öncesi egitim 3 yasa alinmalidir. Hiç egitim almamis, kendisini oyun ve dramalarla ifade eden bir çocugu alip kalemle, kâgitla ifade etmesini beklemek çok büyük bir risktir. Bu yüzden egitimin ilk basamagi olan okul öncesi egitimden faydalanma oraninin yüzde 90'larin üzerine çikarilmasi daha saglikli ve yapici olacaktir.Okul öncesi egitimini alamayan çocuklari ve onlarin ailelerini bir gün de olsa özendirerek farkindalik olusturmak amaciyla 5. Çocuk Senligi'ni düzenlediklerine vurgu yapan Nuhut, 25 okul öncesi egitim kurumunun katilacagi 5. Çocuk Senligi'nde farkli farkli standlar yer alacak. Standlarda çocuklara yönelik el becerilerini gelistirici, öz güvenini arttirici etkinlikler ve yarislar düzenlenecek. Ayrica okul öncesi egitime hizmet veren diger farkli kurumlarda ödülleri ile katki saglayacaklar." seklinde konustu. Sabahtan aksama kadar gerçeklesecek senligin piknik havasinda geçecegini ümit ettiklerini dile getiren Nuhut, 3 Haziran Pazar günü Kültürpark'taki 5. Çocuk Senligi'ne tüm Bursalilarin davetli oldugunu sözlerine ekledi.
Adana Soförler ve Otomobilciler Esnaf Odasi Baskani Kazim Barisik, 'Korsan Taksi Yasasi'nin TBMM'den geçmesiyle yillardir kanayan bir yaralarinin daha kapandigini söyledi. Barisik, yasa ile birlikte korsan taksinin sahibi ile birlikte bu araçlari kullananlara da ciddi cezalar getirildigini belirtti. Birlik Baskani Barisik, 'korsan taksi' meselesinin, AK Parti Istanbul Milletvekili Metin Külünk tarafindan TBMM'ye tasindigini ve uzun ugraslar sonucu meclisten de geçirildigini bildirdi. Yasanin hazirlanmasi, Meclise sunulmasi ve kabulünde emegi geçenlere tesekkür eden Barisik, "Yürürlüge girecek yasa sayesinde, korsana firsat verilmeyecek, devletine vergisini ödeyen, primini yatiran, istihdam saglayan kayitli taksici ve minibüsçü esnafin hakki korunacak." dedi. KORSANI KULLANANA DA CEZA VAR Barisik, korsan taksilerin, hem kayit disiligi artirip, hem de milyonlarca liralik vergi kaybina neden oldugunu ifade etti. Kanunun yasalasmasinin ardindan korsan taksiye binen müsterilerin de cezalandirilacagina dikkat çeken Barisik, "Bunun için korsan çalisanlar ve korsani tercih eden vatandaslar da dikkat etmeliler. Çünkü cezalar çok agir. Korsan yolcu tasiyan kisiye, araç sahibine bagli bulundugu durak, isyeri ve isletmelerin sorumlularina idari para cezasi 3 kati olarak uygulanacak. Bir yil içinde tekrari halinde ise 5 kati olarak uygulanacak. Ayrica, araç her defasinda 65 gün süre ile trafikten men edilecek. Daha da önemlisi korsan taksi ve minibüsleri kullanarak tasimacilik hizmeti alanlara da korsanlara uygulanan cezanin üçte biri oraninda idari para cezasi verilecek. Yetkililerimiz bu konuya hassasiyetle yaklasarak denetim yaparlarsa, getirilen cezalar korsanin bitirilmesi için yeterli olacaktir. diye konustu.
Ondokuz Mayis Üniversitesi (OMÜ) Ali Fuad Basgil Çarsamba Hukuk Fakültesi'nde egitim ve ögretim veren Çarsamba Adalet Meslek Yüksek Okulu ilk mezunlarini verdi. Mustafa Kemal Günesdogdu Kampüsü içerisinde yer alan Ali Fuad Basgil Çarsamba Hukuk Fakültesi'nde egitim ve ögretim gören Çarsamba Adalet Meslek Yüksek Okulu'nun 1. dönem mezuniyet töreni yapildi. Toplamda 41 ögrencinin mezun oldugu törende duygu dolu anlar yasandi. Törende sirasiyla Adalet Meslek Yüksek Okulu Müdürü Doç. Dr Erdal Abdülhakimoglullari, Rektör Yardimcisi Prof. Dr Hasan Gümüs ve Belediye Baskani Hüseyin Dündar mezun olan ögrencileri ve ailelerini kutladilar. Çarsamba Ilçesi'nde egitim alanindaki gelismeleri anlatan Baskan Dündar, Her yil artan fakülte ve ögrenci sayisi ile Çarsambamiz geliserek degisiyor. Meslek Yüksek Okulu ve Hukuk Fakültesi'nin bulundugu ilçemize simdi de Iletisim Fakültesi geliyor. Mustafa Kemal Günesdogdu Kampüsü'nü 42 dönümden 75 dönüm alanin üzerine çikardik. Daha da genisletecegiz. Burada açilacak olan yeni fakülteler için çalisiyoruz. Emegi geçenlere sükranlarimi sunuyorum. seklinde konustu.Kartal'da, aniden bastiran saganak yagmur nedeniyle bir alt geçit su ile doldu. Su birikintisinden geçmeye çalisan halk otobüsü suya saplaninca, yolcular yaklasik 15 dakika mahsur kaldi. Istanbul'da ögle saatlerinde kisa süreli saganak yagmur etkili oldu. Kartal'da da birkaç dakika içinde sokaklar dereye döndü. D-100 Karayolu üzerinde bir alt geçit su ile doldu. Kartal-Tepeören güzergahinda seyreden Turan Mutlu yönetimindeki halk otobüsü su birikintisine saplandi. Yolcular otobüste mahsur kalinca olay yerine itfaiye ekipleri sevk edildi. Itfaiye ekipleri halatla otobüsü sudan çikardi. 15 dakika boyunca kurtarilmayi bekleyen yolcular rahat bir nefes aldi.
Milli Egitim Bakani Ömer Dinçer, Sereflikoçhisar Belediye Baskanligi ile ortak düzenledikleri 'Mutlu Aile, Mutlu Türkiye' pilot proje çalismasi kapsaminda Sereflikoçhisar'a geldi. ''Aile Egitimi ve Danismanlik Merkezi''projesinin son toplantisina katilan Dinçer, gelismis toplumlarin egitim düzeyleri üzerinde durdu. Dinçer, Burada çok güzel seyler yapiyorsunuz. Dünyadaki gelismelere baktigimizda bir toplum için egitim vazgeçilmez bir konuma gelmistir. Hayat boyu ögrenme ve ögretme tüm toplumlarda giderek gelisiyor. Dünya ortalamasina baktigimizda hayat boyu ögrenme yüzde 15 oraninda yer aliyor. Pek çok ülkede bu oran yüzde 8'e tekabül ediyor. Mutlu aile güçlü Türkiye tüm bireyleri esas alan ve bireylerin beceri ve kabiliyetlerini öne çikaran dünyada rekabet ortami yapan bir egitimi hayal ediyoruz. dedi. Egitim düzeyi iyi olan bir yerde anarsinin olmadigini söylen Bakan Dinçer, Toplum olarak baktigimizda toplumun çizgisi mutlu bir aile ile olur. Eger güçlü bir aile varsa, saglam ve bir köprü üzerine kurulan bir aile varsa o aile ile olusan bir ülke daha güçlü olur. Nerede disarida kalmis, suça bulasmis veya birkaç çikar pesinde olan kisilerin magduru haline gelmis bir çocuk görürseniz, bunlarin hepsi bosanmis olan ailelerdendir. Kimsenin bu çocuklarimiza bu kötülügü yapmaya hakki yok. Toplum olarak aileleri güçlendirmek bizim vazifemiz. Çocuklarimizin gelecegi için bu çok önemli. Aile içi siddet, alkol ve son dönemlerdeki teknolojik bagimlilik varsa o ailede huzur kalmiyor. Eger bir toplumun egitim düzeyi iyi ise o toplumda anarsi olmaz. Asayis problemi yoksulluk, gelir dagiliminda adaletsizlik olmaz, insanlar is bulma konusunda sikinti yasamazlar. diye konustu. Okullar Hayat Bulsun projesi hakkinda da bilgi veren Dinçer, Sadece okul çagindaki çocuklara degil herkese egitim vermek zorundayiz. Okullar Hayat Bulsun projesi ile herkese egitimi götürmek istiyoruz. Okul bahçelerini griye degil, yesile çevirin. Okullar bulundugu mahallenin hayati olsun.'' Bazi yerlerin magduriyet bölgesi olarak kabul edilmesine de tepki gösteren Bakan Dinçer, hizmetlerin adaletli bir sekilde her yere götürüldügünü belirterek, Sereflikoçhisar'a ücretli ögretmelerin atanmasinin bu ilçeye mahsus bir uygulama olmadigini söyledi. Dinçer, Elimizden geldigince ücretli ögretmen meselesini kapatacagiz. dedi. Bakan Dinçer daha sonra Türkiye'de ikinci olan Aile Destek Servisi ile ilk olan Ögretmen Destek Servisi'nin açilislarini yapti.Bursada Uludag Üniversitesi Tip Fakültesi Hastanesi'nde ögretim üyeleri de artik polikliniklerde hiçbir fark ücreti almadan hasta muayene ediyor. Uludag Üniversitesi Hastanesinde yeni uyulama ile hastalar fark ödemeden ögretim üyelerinden saglik hizmeti aliyor. Hastanede yeni baslayip canli hizmet veren 'Çagri Merkezi' telefonlarini arayan hastalar, sisteme dahil olan profesör ve doçentlerden normal poliklinik randevusu alip, fark ücreti ödemeksizin tedavi olabiliyor. Yeni uygulamaya göre; sosyal güvencesi olan hastalar, ameliyatlar için de hocaya ayrica ödeme yapmadan sagligina kavusabiliyor. "ÇAGRI MERKEZI DEVREDE" Uludag Üniversitesi Tip Fakültesi Hastanesi Bashekimi Prof. Dr. Tahsin Yakut, hastalarin saglik hizmetlerine daha kolay ulasmasini saglamak için baslatilan 'çagri merkezi' sistemiyle önemli bir adim attiklarini söyledi. Yaklasik 6 ay önce baslatilan çagri merkezi sisteminin iyice oturdugunu anlatan Yakut, bu sistemle daha çok hastaya randevu vermeye basladiklarini vurguladi. Bashekim Prof. Dr. Tahsin Yakut, geçen yil ayda ortalama 73 bin olan randevu sayisinin bu yil 88 bine yükseldigini bildirdi. "HOCALAR DA MUAYENE EDIYOR" Üniversitede tam gün hizmet veren Tip Fakültesi ögretim üyelerinin, çagri merkezindeki sisteme dahil olmasiyla poliklinik hastalarina da bakmaya basladigini anlatan Prof. Dr. Yakut, "Birçok kimse, hocalarin fark ücreti almadan muayene ettigine inanamiyor. Bir yanlislik olmasin diye defalarca soruyor. Su anda hastanemizde, kime muayene olursaniz olun, hiçbir sekilde fark ücreti alinmiyor, ameliyat için fark alinmiyor. Yeter ki hastanin sosyal güvencesi olsun" dedi. Prof. Dr. Yakut, "Hastalarimiz haftanin 5 günü sabah 08.30'dan gece 24.00'e kadar çagri merkezindeki randevu sekreterlerini arayip randevu alabilirler. Hafta sonu ve gece 24.00'ten sonra da otomatik çagri sistemi devreye giriyor. Her anabilim dalinin randevu telefonu ayri. Bunlari hastanemizin web sayfasinda bulabilecekleri gibi 295 00 00 numarali hastane telefonundan da ilgili birimin telefonunu ögrenebilirler." seklinde konustu. Uludag Üniversitesi Tip Fakültesi Hastanesi Bashekimi Prof. Dr. Tahsin Yakut, hastalara da seslenerek; Hastalardan ricamiz, hizmetin aksamamasi ve baskasinin randevu hakkini engellememek için, gelemeyecekleri randevulari ayni çagri sistemini arayarak iptal ettirmeleri veya tarihlerini degistirmeleridir." diye konustu.
Adana'nin Kozan ilçesinde Hoca Ahmet Yesevi Camii Kuran Kursunun en yasli ögrencisi Raside Ulu (81), ögrenme azmi ile gençlere örnek oldu. Kur'an-i Kerim ögrenmek için 7 aydir camiye gelen 81 yasindaki Ulu, kursu basari ile bitirerek belgesini aldi. Kursun mezuniyet törenine katilan Ilçe Müftüsü Feramüz Beydogan, gördügü tablodan çok etkilendigini söyledi. Kur'an-i Kerim'in hem okunmasinin hem de ezberlenmesinin kolay oldugunu ifade eden Müftü Beydogan, "Bu ablamiz bu yasta herkese örnek oldu. Kendisini tebrik ediyorum." dedi. Raside Ulu ise çocuklugundan beri Kur'an okumaya çok heves ettigini, ancak bazi sebeplerden dolayi muvaffak olamadigini aktardi. Geç de olsa Allahin kitabini okumayi ögrenmenin mutlulugunu yasadigini dile getiren Ulu, "Önceleri biraz zorlandim, ama daha sonra arkasi geldi. 12 torun ve 7 çocugum var. Onlarin da destegi çok oldu." diye konustu. Kuran kursu ögreticisi Emine Sönmez, Raside Ulu'nun her gün kursa erken saatlerde gelerek çalismaya basladigini söyledi. Kur'an okumayi ögrenmek için azim gösteren Ulu'nun diger kursiyerlere de örnek oldugunu ifade eden Sönmez, "Zaman zaman zorlandi, okuyamadigi anlarda agladigina sahit olduk. Ama sonunda basardi." seklinde konustu.Mayis ayi ile birlikte spor sayfalarinda yayinlanan transfer haberlerinde en çok ismi geçen futbolcularin, daha önceki yillarin aksine Türk oyuncular oldugu ortaya çikti. Medya Takip Ajansi Interpress'in arastirmasina göre, spor sayfalarindaki transfer haberlerinde en çok ismi geçen futbolcu, Real Madrid'te forma giyen Hamit Altintop oldu. Geçen bir aylik sürede toplam 415 haberde yer alan Altintop'u çikan 351 haberle Valencia'da top kosturan Mehmet Topal'in takip ettigi ortaya çikti. Ulusal, bölgesel ve yerel ikibine yakin gazete ve dergiyi kapsayan inceleme sonucu olusan listede, Mayis ayinda Real Madrid'te oynayan Nuri Sahin'in transfer haberleri 322'ye ulasirken, Emre Belözoglu'nun Atletico Madrid'e transferinin ise 282 habere konu oldugu saptandi.Geçtigimiz sezonu gol krali olarak bitiren Burak Yilmaz da transfer haberlerinde 276 kez gündeme geldi. Spor sayfalarinda transfer haberlerinde en çok ismi çikan yerli futbolcular arasinda üst siralarda, Gökhan Töre, Alper Potuk, Sinan Bolat, Sabri Sarioglu, Hasan Ali Kaldirim, Yasin Öztekin ve Servet Çetin'in yer aldigi belirlendi.Alti üye ülkeden olusan Körfez Isbirligi Konseyi'nde insaat projelerinin hiz kazanacagi ve yil sonuna kadar ihaleye verilen projelerin degerinin 150 milyar dolara ulasacagi bildirildi.DuBai merkezli arastirma ve yayincilik sirketi MEED baskani Ed James, özellikle Suudi Arabistan proje pazarinda hizlanma beklendigini söyledi. Geçen yil Suudi hükümeti yaklasik 70 milyar dolarlik anlasma imzalamisti. Bu rakamin diger Körfez ülkelerinde imzalanan tüm anlasmalarin degerinden de fazla oldugu belirtildi.Arap Dünyasi Insaat Zirvesi'nde konusan yetkili, 2022 Dünya Kupasi'na ev sahipligine hazirlanan Katar'da da yatirimlarin artacagina degindi. Yapilan arastirmaya göre benzer sekilde Kuveyt hükümeti yeni projeleri ihaleye verecek. Mega ihaleler arasinda 30 milyar dolarlik rafine programi sayiliyor.Küresel kriz nedeniyle zor günler geçiren Birlesik Arap Emirlikleri'ndeki emlak sektörünün ise daha da gerileyemeyecegi ve bundan sonra yükselise geçmesinin beklendigi kaydedildi.Zirvede konusan Irak Insaat ve Konut Bakani Muhammed El Diraji, Irak'ta 2016'ya kadar 2.5 milyon adet yeni konutun insasinin planlandigini söyledi.Uzmanlar, petrol fiyatlarinin yüksek seyretmeye devam edecegini, bölgede nüfusun arttigini ve dolayisiyla gelismis altyapiya duyulan ihtiyacin da yeni projeleri tetikleyecegini vurguladi.
AK Parti Samsun Milletvekili Mustafa Demir, Türkiye dünyanin, Samsun Türkiyenin parlayan yildizi. Bu kalkinma sürecinde önemli çalismalar yapilmakta. Sürece sivil toplum kuruluslarinin, özellikle is adamlarimizin katki saglamasi önemli artilar saglayacaktir. dedi. Müstakil Sanayici ve Isadamlari Dernegi (MÜSIAD) Samsun Subesinin davetlisi olarak dernek tarafindan düzenlenen Samsun'un geleceginin konusuldugu programa katilan AK Parti Samsun Milletvekili Mustafa Demir, buradaki konusmasinda sivil olusumlarin kentin kalkinmasindaki önemine degindi. Demir, hükümet çalismalari ve Samsuna yapilan yatirimlar hakkinda dernek üyelerine bilgi verdi. Konusmasinda sivil toplum kuruluslarinin önemine deginen Mustafa Demir, özellikle arastiran, üreten, sorgulayan, katki saglayan kuruluslarin her zaman bir adim önde oldugunu ifade etti. Ülkenin gelismesi ve kalkinmasi için herkesin katki saglamasi gerektigine vurgu yapan Demir, Türkiye dünyanin, Samsun Türkiyenin parlayan yildizi. Bu kalkinma sürecinde önemli çalismalar yapilmakta. Sürece sivil toplum kuruluslarinin, özellikle is adamlarimizin katki saglamasi önemli artilar saglayacaktir. Gelisimini hizla sürdüren bir Türkiye var. Samsun ise gelisen sehirlerarasinda önemli bir yere sahip. Bu tür önemli derneklerimiz, Samsun için yapilanlari çok iyi takip etmeli, yeri geldigi zaman katki saglamak için arastirmasini, analizlerini ortaya koymalidir. Bu tüm çalismalarin daha verimli olmasini ve ortak payda da bulusulmasini saglayacaktir. Suan bu konuda önemli bir yerdeyiz. dedi. Dernek çalismalari hakkinda bilgi veren MÜSIAD Samsun Sube Baskani Erkan Malkoç, sivil toplum kurulusu olarak sehrin gelisimi konusunda yürütülen çalismalarin yakindan takip edildigini kaydetti.
TürkTraktör, Koç Holdingin Milli Egitim Bakanligi ve Vehbi Koç Vakfi ile sürdürdügü Meslek Lisesi Memleket Meselesi Projesi kapsaminda, Bursa Ziraat Teknik ve Tarim Meslek Lisesinde Tarim Makineleri Laboratuvari kurdu. TürkTraktör Genel Müdürü Marco Votta, açilis töreninde yaptigi konusmada, laboratuvarin Gida, Tarim ve Hayvancilik Bakanligi ile gerçeklestirilen is birligi neticesinde çiftçilerin de hizmetine sunulacagini belirtti. Laboratuvarda tarim makinelerine yönelik mesleki egitimin kalitesini arttirarak, sektördeki donanimli ve egitimli personel ihtiyacinin karsilanmasina katkida bulunmak istediklerini dile getiren Votta, Çiftçilerin güvenli tarim aletleri kullanimi konusunda da bilinçlendirilmesini amaçliyoruz. Her zaman en iyi teknoloji ile en iyi hizmeti sunmak istiyoruz diye konustu. Türk tariminin gelisimine azami düzeyde katki saglamayi amaçladiklarini anlatan Votta, sunlari aktardi: Motor dahil tasarimi ve üretimi Türk mühendislerine ait olan ve dünya pazarlarinda da kalitesi ile her zaman adindan söz ettiren TürkTraktör olarak, ziraatta söz sahibi olacak gelecek nesillerin yetismesine katkida bulunmak bizim için çok önemli bir mesele. Ögrencilerin mekanizasyon anlaminda daha da iyi egitim almalari için açtigimiz bu laboratuvar, is gücü anlaminda etkin bir nesile katkida bulunacaktir. Egitim ve mesleki gelisim bizim için büyük önem tasiyor. Türkiyede issizligin kökenleri arasinda mesleksizligin önemli bir rol oynadiginin farkindayiz. Votta, bu konuda baslattiklari projeleri sürdürmeye devam edeceklerini belirterek, Bu anlayistan yola çikarak, sektörümüzde önemli bir projeye imza atiyor olmak gurur verici. Yilda 4 ilde tarim makineleri laboratuvari kurarak, toplamda 32 ögretmen, 300ün üzerinde ögrenci ve 750 çiftçiye egitim vermeyi hedefliyoruz. Destegimiz ileri ki dönemlerde de devam edecektir. Bu proje ile sektörümüzü yeni projelere tesvik edecegimizi ümit ediyorum ifadelerini kullandi. Törene, Vali Yardimcisi Hüseyin Eren, Il Tarim Müdürü Murat Demirkiran, Teknik Egitim Genel Müdürlügü Grup Baskani Tunay Alkan, ögretmenler ve ögrenciler katildi.Yalovada iki grup arasindaki kavgayi ayirmak istedigi sirada polisin kullandigi biber gazindan etkilendigi iddia edilen ve bugün yogun bakimda hayatini kaybeden Çayan Birbenin yakinlari, hastane önünde olay çikardi. Birbenin yakinlarinin saldirisi sonucu yaralanan bir polis memuru, hastaneye kaldirildi. Ölüm haberini bir doktordan alan aile yakinlari, bir süre hastane bahçesinde feryat etti. Aile yakinlari, daha sonra Baris ve Demokrasi Partisi (BDP) ve Özgürlük ve Dayanisma Partisi (ÖDP) üyelerinin de bulundugu grupla sehir merkezine dogru yürüyüse geçti. Ellerinde Çayanin fotografi ile yürüyen grup üyeleri, Çayana uzanan eller kirilsin diye slogan atti. Hastane bahçesinden çikildigi sirada Çayanin yakinlari ile bir grup gösterici, polis kulübesinin içinde ve disinda bulunan polis memurlarina tekme tokat saldirdi. Saldiri sonucunda kulübede de maddi hasar meydana geldi. Polis ekipleri grubu sakinlestirmek için havaya ates açti. Kavga sirasinda basindan yaralanan bir polis memuru hastanede tedavi altina alindi. Çok sayida polisin olay mahalline sevk edilmesi ile kavga daha da büyümeden önlendi. Hastane önündeki gerginlik sürüyor.Rusya'nin St. Petersburg sehrinde bir grup bilim adami, dünyada ilk kez üç boyutlu kumas üretmeyi basardi. Rus bilim adamlarinin gelistirdigi kumasin özellikle moda dünyasinda büyük bir devrim meydana getirmesi bekleniyor. Giysilerde hacim algisini degistirecek bulusun özellikle kilo sorunu olanlar için tercih nedeni olabilecegi ifade ediliyor. St. Petersburg Elektroteknik Üniversitesi'nden Doç. Dr. Nikolay Safyannikof baskanligindaki bilim adamlarinin gerçeklestirdigi çalismalar sonucu ortaya çikan bulus, dünyanin ilk "3 boyutlu görüntü içeren kumasi" patentini aldi. Konuyla ilgili üniversite tarafindan yapilan açiklamada, problemin ipliklerin çapraz ve iç içe geçirildigi çok özel bir teknikle çözüldügü ve ayrica 3 boyutlu görünme özelliginin artirilmasi için kumasin yüzeyine farkli genislikte ve farkli yönlerde kesilmis kabartma seritler uygulandigi bildirildi. Sonuç olarak tüm bu islemlerin ardindan ortaya çikan kumasa disaridan bakildiginda, kumas 3 boyutlu olarak görünüyor.Üniversite yönetimi, icadin özellikle kumas endüstrisi için yeni alanlar açabilecek bir bulus oldugunun altini çiziyor. Açiklamada, "Bu teknolojiyle tisörtler, kazaklar veya kravatlar ne kadar etkili bir sekilde görünecek. Üzerinizdeki kiyafetler bakilan yöne göre 2 ya da 3 boyutlu olarak algilanacak. Kumasin hacminin degismesine göre üzerinizdeki desen de degisecek. Nasil olursa olsun bu dizaynirlarin ilgisini çekebilecek bir bulus. Böyle bir teknikle dikilmis modaya uygun bir elbise disaridan bakildiginda çok etkili görünecek" açiklamasi yapildi. Günümüzde St. Petersburg Elektroteknik Üniversitesi içinde bulunan KOBI'lerin bu tarz kumaslari daha az maliyetle üretmek için çalismalara basladigi belirtilen açiklamada, ayrica Doç. Dr. Nikolay Safyannikof'un yine kumaslarla ilgili gizli bir proje üstünde çalistigi ifade edildi.
Serbest piyasada gün ortasi itibariyla 1,84 TL'den alinan dolar 1,841 TL'den satilirken, 2,289 TL'den alinan euronun satis fiyati ise 2,29 TL olarak gerçeklesiyor. Euro-dolar paritesi 1,243 seviyesinde. Istanbul serbest piyasasinda islem gören dolar, euro, sterlin, Japon Yeni, Suudi Arabistan Riyali ve diger para birimlerinin gün ortasi itibariyla fiyatlari söyle:Döviz Cinsi Alis Satis Günlük fark (Yüzde)Avusturalya Dolari (Serbest P) 1,79202 1,801 -0,47Kanada Dolari (Serbest Piy) 1,78514 1,79409 -0,19Isvicre Frangi (Serbest Piy) 1,90101 1,91054 -0,11Danimarka Kronu (Serbest Piy) 0,30725 0,308791 -0,12Euro (Serbest Piy) 2,289 2,29 -0,2Ingiliz Sterlini (Serbest Piy) 2,86092 2,87526 0,03100 Japon Yeni (Serbest Piy) 2,32107 2,33271 1Norvec Kronu (Serbest Piy) 0,303391 0,304911 -0,1Saudi Riyali (Serbest Piy) 0,489547 0,492001 0,43Isvec Kronu (Serbest Piy) 0,254252 0,255526 0,11ABD Dolari (Serbest Piy) 1,84 1,841 0,6
Ege Üniversitesi Tip Fakültesi Çocuk Alerjisi Uzmani Prof. Dr. Esen Demir, süt alerjisi konusunda son üç yildir 4 yas grubu 41 çocuga tedavi uyguladiklarini söyledi. Bu konuda velilerin bilinçlenmesi gerektigini belirten Prof. Dr. Esen Demir, "Inek sütü özellikle çocuklarda çok yaygin alerjik besin türüdür. Bu alerji inek sütündeki proteinlere karsi vücudun verdigi bir alerjik reaksiyondur." dedi. Süt alerjisi ve tedavisi hakkinda bilgi veren Ege Üniversitesi Tip Fakültesi Çocuk Alerjisi Uzmani Prof. Dr. Esen Demir, "Inek sütü alerjisi inek sütüne basladiktan sonra bir hafta, bir ay sonra baslayan ve 4 yasa kadar yüzde 60-70 oraninda kendi kendine dogal tolerans gelisen çocuklarda sik karsilasilan gida alerjilerindendir. Alerjik çocuklarda yapilacak tüm süt ve süt ürünlerini kesmek, yerine alerji yapmayan mamalarin verilmesi gerekir. Kesin tani konulmasi çok önemlidir. Direkt olarak alinan inek sütünden hemen sonra bayginliga kadar giden yüzde gözde sislik, öksürük, hirilti gibi sikayetler inek sütü alerjisini destekler. Daha sonra kan tahlilleri, deri testleri ve provokasyon testi dedigimiz testlerle kanitlanmasi gerekir. Tani konduktan ve diyet verildikten sonra alti ay-bir yil aralarla bu testlerin tekrarlanmasi dogal toleransin gelisip gelismedigini anlamak için önemlidir. Bu arada çocuk tüm süt ve içinde süt içeren, pasta, kek, dondurma dahil hiçbir gidayi almamalidir, almasi ölümcül agir reaksiyonlara neden olabilir." açiklamasinda bulundu. EN BÜYÜK HASTA GRUBU EGE ÜNIVERSITESI'NDE Türkiye'de bu kadar büyük vakasi olan hiçbir hastane olmadigini belirten Prof. Dr. Esen Demir, su bilgileri aktardi: Birkaç üniversitede bir veya iki vaka var deneme seklinde, ama onlarin da herhalde bizim bu kadar büyük vakalarimizin olmasi alerji kliniklerini cesaretlendiriyor ve giderek artiyor. Süt ve süt ürünlerinden kaçinmanin yani sira tolerans kazanamayan büyük çocuklarda baslanip kaçak olabilecek, özellikle krese giden veya aile içinde baska çocuklarin oldugu küçük çocuklarda da yapilan, Avrupa ve ABD'de sik uygulanan, süt asisi olarak nitelendirebilecegimiz desensitizasyon ve süt asi programi 3 yildir klinigimizde de uygulanmaktadir. Normalde önerilen 4 yasinda tölerans kazanmamis çocuklara yapilmasidir. Bizim 4 yasindan büyük çocuklarimiz olmakla beraber aradaki bu kaçaklarin da olabilecegi, riski olan daha küçük çocuklarda inek sütü alerjisi tanisi konduktan sonra basladigimiz 35 çocugun programi tamamlandi. 41 çocukta süt ve süt ürünleriyle desensitizasyon programini baslattik. Yaklasik 3 yildir yapiyoruz. Ilk yaptigimiz hasta 4 yasinda kendi personelimizin çocuguydu, 2,5 yildir süt ve süt ürünlerini aliyor, hiçbir reaksiyonu yok. Bu programi yaparken hastalar her hafta gelmek sarti ile çok sulandirilmis sütten baslayip, giderek 1 bardak süte kadar artirilma seklinde, yaklasik 4 ay süren bir asi programiyla, her hafta artirmak kaydi ile bu programi tamamliyor. Bir uzman arkadasimla beraber sabahtan aksama kadar bizzat çocuklarin basinda duruyoruz. Çocuklarin, 'Dondurma yiyorum çok mutluyum.', ailelerin 'Allah razi olsun çok mutluyuz, rüyamizda bile göremeyecegimiz seyleri sundunuz bize' demeleri bizim için çok önemli bizi çok mutlu ediyor." DOGUMUNDAN ITIBAREN FARK ETTIK Dört yildir süt alerjisi problemi yasayan Ecem Durgutun (4) annesi Aysegül Durgut bu süreçte neler yasadiklarini söyle anlatti: "Ecem bizim ikinci çocugumuz. Rahatsizliginin dogustan genetik olabilecegi de söyleniyordu, aslinda Ecem'in dogdugu gün belliydi. Sezaryen dogumlarda anne sütü gelmedigi için çocugumuza mama verildi, o gün kizariklik ve nefes darligi vardi. Dogumdan sonra anne sütünün gelmesini bekleyin, mama vermeyin, alerji riskini artiriyor dediler. Sonra anne sütü gelince mamayi biraktik." BENIM IÇTIGIM SÜTTEN DAHI ETKILENIYORDU Aysegül Durgut süt alerjisi ile ilgili önemli bir konuyu ifade ederek, "Ecem'in dört aydir kizarikliklari vardi, nedeni bilinmiyordu, benim içtigim süt oranindan oluyormus. Direkt anne sütü yapmiyor, ama annenin içtigi sütten, yedigi peynirden, yogurttan bebege geçen kismi dahi alerji yapiyormus. Ecem dondurmayla bu sene tanisti, çikolatanin tadini daha yeni ögrendi. Bir anne için çocugunun istedigi bir seyi yiyememesi çok üzücüydü." seklinde konustu. ANAFILAKSI ÖLÜME YOL AÇABILEN BIR SOK Anafilaksi durumunda saniyeler içinde müdahale edilmesinin gerekli oldugunu ve Ecem'in bu soku geçirdigini anlatan Aysegül Durgut, sözlerine söyle devam etti: "Ilk mamaya baslandiginda mamalarin içinde inek sütü oluyor. Ecemi anafilaksi dedigimiz olayla morarmis, solunumu durmus olarak gördük ve hemen acile kaldirdik; hemen adrenalin verdiler, çünkü solunum duruyor. Anafilaksi saniyeler içinde müdahale edilmezse ölüme yol açabiliyor. Ecem bir damla sütten dahi etkilenebiliyor, disarida yemek yiyemiyoruz, masalarin üzerinde peynir yogurt bulasigi hasta yapiyor, temasla dahi rahatsizlaniyor." HOCAM BEN DONDURMA YEMEK ISTIYORUM Ecemin tedavi sürecinde doktoru ile diyalogunun ona moral verdigini söyleyen Aysegül Durgut, "Ecem üç yil kadar Ankara'da tedavi gördü, Ankara'da bu çocuk tedavi olmaz, unutun, hayat boyu bunu çekecek, dediler. Ege Üniversitesi Hastanesi'nde tahlil yaptirdik, yine çok yüksek çikti. Esen hoca tahlilleri incelemis, telefon açti, Ecem'i ben tedavi etmek istiyorum, dedi. Ecem yapilan tedavilerde anafilaksiye girdi, Esen hoca acaba vazgeçsek mi diye düsündü. Fakat Ecem, Hocam ben dondurma yemek istiyorum deyince, kiyamadi ve tedaviye basladi. Tedavi edilemez denilen Ecem, su an bir bardak süt içebiliyor, dondurma yiyebiliyor." sözleriyle mutlulugunu dile getirdi. SU AN SÜT IÇEREN GIDALARIN HEPSINI YIYEBILIYOR Ecem'in simdiki durumunu degerlendiren Aysegül Durgut, "Tabii ki kontrollerimiz olacak, ama artik Ecem en fazla kizarir, anafilaksi olayindan kurtuldu. Tedavinin bitmesine yaklasik bir ay kaldi. Su anda temasla alerjisi yok, süt içeren gidalarin hepsini yiyebiliyor. Ecemin durumunu gözlemek için süt içiriyoruz 3 saat Esen hoca basinda bekliyor, çok büyük emek harciyor, ne kadar tesekkür etsek az. Esen hocaya minnettarim." seklinde sözlerini tamamladi.Misir halki, 22-23 Mayista yapilan cumhurbaskanligi seçimlerinin birinci turu sonuçlari sonrasi gelecege ümitle bakiyor. Halk, iki adayin yarisacagi 16-17 Haziran tarihlerindeki ikinci tur seçimlerinin de adil geçmesini istiyor. Cihan Haber Ajansi'na konusan Hürriyet ve Adalet Partisi'nden bir yetkili Dr. Muhammed Saad Abu El-Ezm, Misir halkinin ilk defa kendi liderini seçme sansini yakaladigini ifade etti. Halkin gelecegi artik kendi elleri ile belirledigini belirten El-Ezm, "Bunun için seçimlere katilim yüksekti. Ikinci turda Hürriyet ve Adalet Partisinin adayi Muhammed Mursi'nin birinci, Mübarek döneminin son basbakani general Ahmet Sefik'in ikinci olmasi sürprizdi." dedi. Misir halkinin eski sisteme dönmek istemedigini belirten Dr. Muhammed Saad Abu El-Ezm, halkin yapacagi seçime güvendigini ifade etti. El-Ezm söyle devam etti: "Ancak ikinci turda adil seçimler yapilir ve Sefik kazanirsa halkin seçimine saygi gösterecegim. Gelecegin daha iyi olacagina inaniyorum." Cumhurbaskanligi seçimlerinin ilk turunun seffaf geçtigini aktaran genç Misirli Nasir Rida, sadece Mübarek dönemi yöneticilerinden Ahmet Sefik'in ikinci tura kalmasindan dolayi üzüldügünü kaydetti. Rida, askerin seçimlerde eski sistemi getirmek istedigini de iddia ederek, bir buçuk yilda demokrasinin ögrenilemeyecegini de bildirdi. Adil bir ikici tur isteyen Rida, yeni cumhurbaskaninin gençlerin issizlik sorununa çözüm bulmasini diledi. Seçimlerin temiz geçtigini aktaran baska bir Misirli Abd El-Elim Ismail, eski sistemin generallerinden oldugu için Ahmet Sefik'i degil, Muhammed Mursi'nin seçilmesini istegini aktardi. Sefik'in cumhurbaskanligi için en uygun aday oldugunu savunan Ibrahim Fevzi Abd El-Hamid ise Müslüman Kardesler'i de vaatlerini tutmamakla suçladi. El-Hamid, asker kökenli oldugu için Sefik'in cumhurbaskani olmasini istedigini söyledi. Misir'da 22-23 Mayista yapilan seçimde Müslüman Kardeslerin Hürriyet ve Adalet Partisinin adayi Muhammed Mursi birinci, Mübarek döneminin son basbakani general Ahmet Sefik ikinci olmustu. Bu iki aday 16-17 Haziran tarihlerinde yapilacak ikinci tur seçimde Misir cumhurbaskanligi için yarisacak.
Selçuk Erenin haberiDevletlerin birçok alandaki rekabetinin gizli silahi olan siber saldirilarda simdi de Flame/Alev rüzgâri esiyor. Stuxnet ve Duqu virüslerinden sonra dünya, Rus güvenlik firmasi Kaspersky tarafindan tespit edilen kötü amaçli yazilim programi Flamein arkasinda olan güçleri merak ediyor. Kaspersky sirketine göre Flame, daha önce Iranin nükleer tesislerine 800 milyon dolarlik zarar veren ve arkasinda ABD ile Israilin oldugu iddia edilen Stuxnet virüsünden 20 kat daha karmasik. Kaspersyk sirketi, simdiye kadar karsilasilan virüslerden çok daha etkili oldugunu açikladigi Flame için sibercasus benzetmesini yapti. Kaspersyk verilerine göre Flame virüsü simdiye kadar Iran, Israil, Sudan, Suriye Lübnan, Suudi Arabistan ve Misirda 600den fazla birey, isletme, akademik kurum ve devlet sistemini hedef aldi. 189 saldiri ile Iran birinci sirada yer aldi. ANTI-VIRÜSÜ BULDUKIranin Bilgisayar Acil Durum Tepki Ekibi (Maher) Simdiye kadar 43 anti-virüs programinin yok edemedigi Flame virüsü ülkenin önemli bilgilerine zarar verdi. Ancak antivirüsü bulduk. En kisa sürede virüsten kurtulacagiz ifadesini kullandi. 2010dan bu yana ülkelerine düzenlenen 3üncü büyük siber saldiriyi degerlendiren Iran Disisleri Bakanligi da Flame virüsünün arkasinda Israilin oldugu yönünde açiklama yapti. Kasperskynin açiklamasinda, Flame virüsü, degerli bilgileri, görsel içerigi, hedeflenen sistemler hakkindaki bilgiyi, depolanmis dosyalari, iletisim verilerini ve hatta sesli görüsmeleri çalabiliyor. Flame, Stuxnet ve Duqu ile ayni kategoride. Siber savas ile dogrudan baglantili olan Flamein arkasinda devletlerin oldugunu düsünüyoruz denildi. Açiklamada açikça bir devlet ismi verilmedi. Ancak Israil Basbakan Yardimcisi Moshe Yaalonun Israil, yüksek teknoloji ile donanmis, her türlü firsattan faydalanabilecek donanima sahip bir ülkedir ve bundan gurur duyuyoruz sözleri spekülasyonlara neden oldu. Flame virüsüne genis yer ayiran Bati basinina göre de söz konusu virüs, geçtigimiz nisanda Iran Petrol Bakanliginin bilgisayarlarina saldirmisti. Uzmanlara göre Flamein etki alani ve yazilimlarindaki benzerlikler düsünüldügünde akla gelen bas süpheli Israil. NÜKLEER SILAH BENZETMESI Güvenlik uzmanlarina göre programlanmasi en az 5 yil süren Flame, Agustos 2010dan bu yana dolasimda. 20 MB büyüklügündeki bir dosya olan Flamein bilgisayarlara sizma tekniginin de siber saldirilarda yeni bir dönem açacak. Flame üzerinde çalisan güvenlik sirketlerinden Symantec ise Stuxnet siber savasin ilk silahi. Flame ise ilk nükleer silahi benzetmesini yapti. SIBER SAVAS NE ZAMAN BASLADI?Ilk olarak 2007de Estonyada ve daha sonra 2008de Gürcistandaki savas sirasinda görülen siber saldirilarin en bilineni 2010da Iranin nükleer santraline yönelik düzenlendi. Teknoloji dünyasinin önde gelen isimlerine göre, Stuxnet isimli bu kötü amaçli yazilimin Iranin nükleer santrallerine zarar vermesi ile siber savas dönemi resmi olarak basladi. Stuxnetin ardindan Ekim 2010da Duqu isimli bir baska virüs daha ortaya çikti. Flamein ortaya çikmasi da siber savasta birçok yeni virüsün habercisi.YENI SALDIRILARA ALISMAMIZ LAZIMNATO Siber Güvenlik Baskani Süleyman Anil, Flame virüsü ile ilgili olarak Flame, Stuxnet ve Duqu ile ayni kategoride gözüküyor. Ne yazik ki artik bu tip siber saldiri yazilimlarini daha sik görmeye alismamiz lazim. Bu gibi yazilimlar artik siber savasin iyice su yüzüne çiktigini ve artik çok daha siklikla olacagini gösteriyor. Bu tip saldirilarin arkasinda devlet güçlerinin oldugu var sayilsa da teröristler de bu tip yazilimlari kullanarak kendi saldirilarini düzenleyebilirler diye konustu.ULUSLARARASI HUKUKU DEGISTIRECEKVirüs saldirilarini degerlendiren Gazi Üniversitesi Uluslararasi Hukuk uzmani Yar. Doç Dr. Fatma Tasdemire göre, siber saldirilar uluslararasi hukukta köklü degisikliklere yol açacak. Birlesmis Milletlerin 3314 sayili kararinda siber olusumlarin saldiri sayilmadigina dikkat çeken Tasdemir, Siber saldirilar bu karar içine dahil edilebilir diyor.STUXNET, DUQU VE FLAME NEDIR?STUXNET: Arkasinda ABD ve Israilin olduguna inanilan Stuxnet, Irana USB sürücüden bilgisayarlara bulasarak ulasti. Ancak Stuxnet, sadece Natanzdaki uranyum zenginlestirme tesislerinin Siemens bilgisayarlarini hedef almak için olusturulmus gibi görünüyor. DUQU: Güvenlik uzmanlarinca bir trojan olarak adlandirilan Duqu, elektronik mailler araciligiyla yayginlasti. Duqu, Microsoft Wordün zayifligindan yararlandi. Duqunun amacinin casusluk olarak belirlendigi açiklanmisti.FLAME: Kasperskye göre sifrelerinin tamamen çözülmesi yillar alacak olan Flamein bilgisayarlara nasil bulastigina dair henüz kesin bir bilgi bulunmuyor.
Anadolu'nun genç beyinlerinin de üniversiteleriyle tanismasi amaciyla yurdun farkli yörelerinde ögrencilerle bir araya gelmeye baslayan üniversite yöneticileri, bu kapsamda Sivas'a geldi. Süleyman Sah Üniversitesi Ögrenci Isleri Daire Baskani Hikmet Tosyali, üniversite sinavlarina hazirlanan ögrencilerle söylesiler düzenleyerek Süleyman Sah Üniversitesi'nin basarilarini ve ileriye dönük hedeflerini anlatti. Kendisi de bir Sivasli olan ve her vesileyle Sivas'i ziyaret eden Tosyali, Sivas FEM dershanelerinde düzenlenen söyleside, geçmis yillarda görev yaptigi vakif üniversitelerinde Sivasli ögrencileri görmekten duydugu mutlulugu dile getirerek, Hemsehricilik refleksiyle memleketimizden gelen genç arkadaslarimiza ister istemez biraz daha yakin oluyorduk, onlarin problemleriyle ihtiyaçlariyla elimizden geldigince ilgileniyorduk. Simdi bu görevi Süleyman Sah Üniversitesi'nde devam ettirecegiz. Sivasli ögrenci arkadaslarimiz hem kaliteli bir yüksekögrenim kurumunda egitim ögretim görme ayricaligini yasayacak hem de bizler onlara memleketlerinden uzak olmanin dezavantajlarini hissettirmeme konusunda destek olacagiz. dedi. Tosyali, Uluslararasi standartlarda bilimsel çalismalarin ve egitim-ögretim faaliyetlerinin yürütüldügü, sosyal bilimler konusunda degisik ülkelerden akademisyenleri ve ögrencileri etkileyecek bir cazibe alani olusturarak dünyanin önde gelen üniversitelerinden biri olmak vizyonuyla yola çiktiklarini ve 1 yil gibi kisa bir sürede bütün dikkatleri üzerlerine çektiklerini de ifade etti. Felsefi vizyonumuz, hakikat askina ve arastirma ruhuna kendini adamis insanlar yetistirmektir. Nicelikten ziyade niteligin önemli oldugu seçkin bir egitim sistemi kurmak temel prensibimizdir. seklinde konustu.Bu yil 10.su yapilacak Uluslararasi Türkçe Olimpiyatlari yarin düzenlenecek açilis töreniyle basliyor. Türkiye genelindeki olimpiyat heyecani 14 Haziran'a kadar devam edecek. Olimpiyatlar çerçevesinde düzenlenen turne programlari ise 41 ayri ilde gerçeklestirilecek. 10. Uluslararasi Türkçe Olimpiyatlari'nda 135 ülkeden bin 500 ögrenci sarki, siir, halk oyunlari, güzel konusma ve özel beceri gibi 20ye yakin farkli kategorideki yarismalarda ter dökecek. Bu yilki olimpiyatlarin slogani ise 'Insanlik el ele, bayram o bayram ola' olacak. Olimpiyatlarda dünya çocuklari, tüm dünyaya Türkçe seslenecek. Olimpiyatlar kapsaminda, sahne performansinda 22 ülkeden görevlendirilen 270 ögrenci ise 14 Haziranda yapilacak kapanis töreninde görsel bir sölen sunacak. Birinci turne grubunun programi 30 Mayis Çarsamba günü Rize ile baslayacak. Birinci turne grubu 1 Haziran Cuma Trabzon, 2 Haziran Cumartesi Ordu, 4 Haziran Pazartesi Samsun, 5 Haziran Sali Tokat, 6 Haziran Çarsamba Çorum ve 8 Haziran Cuma günü Zonguldakta sahne alacak. Ardindan, 10 Haziran Pazar Sakarya, 11 Haziran Pazartesi Kocaeli ve 12 Haziran Sali Gebzede düzenlenecek program ile birinci turne grubunun programi son bulacak. Ikinci grubunun programi ise 30 Mayis Çarsamba Eskisehir, 1 Haziran Cuma Afyon, 2 Haziran Cumartesi Kütahya, 4 Haziran Pazartesi Bursa, 5 Haziran Sali Balikesir, 7 Haziran Persembe Edirne, 9 Haziran Cumartesi Tekirdag, 10 Haziran Pazar Çorlu, 11 Haziran Pazartesi günü Kirklarelinde olacak. Üçüncü turne grubunun etkinlik takvimi de 30 Mayis Çarsamba Malatya, 31 Mayis Persembe Elazig, 1 Haziran Cuma Diyarbakir, 2 Haziran Cumartesi Sanliurfa, 5 Haziran Sali Kahramanmaras, 6 Haziran Çarsamba Hatay, 8 Haziran Cuma Osmaniye, 9 Haziran Cumartesi Adana, 11 Haziran Pazartesi Mersin seklinde olacak.Dördüncü turne grubunun etkinlik takvimi ise 30 Mayis Çarsamba Sivas, 1 Haziran Cuma Kayseri, 2 Haziran Cumartesi Ankara, 4 Haziran Pazartesi Konya, 5 Haziran Sali Karaman, 7 Haziran Persembe Isparta, 9 Haziran Cumartesi Antalya, 10 Haziran Pazar Denizli, 11 Haziran Pazartesi Mugla seklinde gerçeklesecek. Anadolu'nun degisik bölgelerine dagilan olimpiyat ekipleri 41 ilde 64 sahnede seyircilerle bulusacak ve ardindan 14 Haziranda Istanbul'da Türk Telekom Aren Stadyumu'da yapilacak kapanis törenindeki görsel sölende bulusacak.Türkiye Taskömürü Kurumu (TTK) maden ocaginda 17 Mayis 2010da meydana gelen ve 30 isçinin hayatini kaybettigi grizu olayiyla ilgili 28 sanigin yargilanmasina devam edildi. Zonguldak 2. Agir Ceza Mahkemesinde görülen davanin son durusmasina, tutuksuz yargilanan 28 saniktan 23ü ile magdur aileler ve avukatlari katildi. Mahkeme heyeti, elektrikçi bilirkisi Cengiz Evreni tanik sifatiyla dinledi. Evren, grizu patlamasindan 29 gün sonra olay yerine elektrikçi bilirkisi olarak girdigini, ocakta yaptigi incelemede patlamanin elektrik aksamindan kaynaklandigina dair herhangi bir emare görmedigini, raporunu buna göre hazirladigini anlatti. Mahkeme heyeti, daha sonra bazi sanik ve taniklari dinledi. Yeni bilirkisi raporu hazirlanmasina karar veren heyet, durusmayi erteledi. Hayatini kaybeden isçilerin yakinlari davanin sonuçlanmamasina tepki gösterdi. OLAYIN GEÇMISI TTK Karadon Müessese Müdürlügü maden ocaginin eksi 540 kodunda galeri açma isini üstlenen Yapi-Tek firmasina ait 30 isçi, 17 Mayis 2010da meydana gelen grizu patlamasinda hayatini kaybetmisti. Olayin dördüncü günü kurtarma kafesiyle eksi 540 koduna inen TTK Kurtarma ekipleri, 28 cenazeyi yer üstüne çikarmisti. Engin Düzcük ve Dursun Kartalin cesetlerine ise faciadan 8 ay sonra ulasilabilmisti.Fransanin ardindan, Almanyanin da Suriye büyükelçisini sinir disi etmeye hazirlandigi belirtildi.Fransa Cumhurbaskani François Hollande, söz konusu karari ortaklariyla istisare ettikten sonra aldiklarini söylemisti.Tacikistan Basbakani Akil Akilov, 30 Mayis'ta düzenlenecek Bagimsiz Devletler Toplulugu'na (BDT) üye ülkelerin basbakanlari toplantisina katilmak üzere Türkmenistan baskenti Askabat'a geldi.Askabat'in ev sahipligini yapacagi toplantida, BDT basbakanlari üye ülkeler arasindaki isbirliginin daha da gelistirilmesine yönelik konulari ele alacak. Tacikistan Basbakani Akilov'un yani sira Rusya Basbakani Dmitri Medvedev, Ukrayna Basbakani Nikolay Azarov, Moldova Basbakani Vladimir Filat, Ermenistan Basbakani Tigran Sarkisyan, Kazakistan Basbakani Karim Masimov, Kirgizistan Basbakani Ömürbek Babanov, Özbekistan Basbakani Sevket Mirzayayev, Belarus Basbakani Belarus Basbakani Mihail Myasnikoviç ve Azerbaycan Basbakani Artur Rasizade'nin bugün Türkmenistan'a gelmesi bekleniyor.Trabzonspor Kulübü Baskani Sadri Sener, Aziz Yildirim'in sorusu üzerine Karadeniz oyunlari için devletten 6 milyon lira aldiklarini, bunu da eski olan stadyum için kullandiklarini söyledi. Bunun üzerine Aziz Yildirim, Sener'e, "Konusmanizda 'süslemek' ne anlama geliyor? Bizim tarlalari sürmek gibi." sorusunu yöneltti. Futbolda sike iddialarina iliskin açilan davanin bugünkü durusmasinda Aziz Yildirim ile Sadri Sener arasinda karsilikli soru cevaplar yasandi. Aziz Yildirim, Sener'e, "Hakem atamasi yaptiniz mi? Devletten para aldiniz mi? Nereye harcadiniz?" diye sordu. Sener, "6 milyon para aldik. Stadimiz 60 senelik stat. UEFA standartlarina uymuyordu. Basbakan'a gittik, yardimda bulundular. 15 milyon harcadik, 6 milyonunu buradan karsiladik. Liglerin bitmesinden sonra geldi." dedi. Yildirim ve Sener arasindaki soru cevap söyle devam etti: Yildirim: Maçlar bitmeden konuyla ilgili konusmaniz var. Sener: Maçlar bittikten sonra elimize geçti. Yildirim: Konusmanizda 'süslemek' ne anlama geliyor? Bizim tarlalari sürmek gibi.Sener: O devletin stadi. 15 milyonun 6 milyonu devletten aldik. Süslesek de süslemesek de orasi devletin stadi. Yildirim: Karabük'e tesvik primi gönderdiniz mi?Sener: Hayir. Aziz Yildirim: Sayin Mahkeme Baskani, Aziz Yildirim ve arkadaslarinin milleti galeyana getirelim sözü var mi? Yok...Aziz Yildirim: Ama Sadri Bey ve arkadaslarinin var.
Sehir Hatlari'nin 2012 yili yaz tarifesi 2 Haziran Cumartesi günü basliyor. Yaz mevsiminin yogunlugu, yeni egitim-ögretim yilinin baslangiç tarihi dikkate alinarak hazirlanan yeni tarife 2 Haziran - 16 Eylül tarihleri arasinda geçerli olacak. Istanbul'un iki yakasi arasindan konforlu, güvenli ve huzurlu yolculuk sunan Istanbul Sehir Hatlari, yaz döneminde de yolcularina keyifli yolculuklar vaat ediyor. 2 Haziran'da baslayan yeni tarife ile 'Yaza Merhaba' diyecek Sehir Hatlari, Adalar ve Bogaziçi hatlarinda seferlerini artiriyor. Yaz döneminde artis gösteren turist hareketliligi dikkate alinarak Kabatas ve Bostanci'dan Adalara düzenlenen seferler, nostaljik bogaz turlari artiriliyor. Yine Bostanci'dan yapilan Sedef Adasi seferleri her gün 4 sefer olarak gerçeklestirilecek. 2012 Yaz tarifesinde Sariyer-Rumeli Kavagi-Anadolu Kavagi ring seferleri 9 Haziran-31 Agustos tarihleri arasinda Istanbul'a en yakin tatil noktasi Poyraz'a kadar uzatiliyor. Yeni tarife ile Bogaziçi Özel Geziseferleri de yeniden düzenlenerek tura katilmak isteyenlere farkli alternatifler sunmus olacak. Buna göre Nostaljik Uzun Bogaz turu her gün, 10.35, 12.00, 13.35'te, kisa bogaz turu 14.30'da Eminönü iskelesinden gerçeklestirilecek. Ayrica kisa bogaz turlari yaz tarifesiyle Eminönü'nün yanisira Ortaköy iskelesinden de yolcu alacak. MEHTAP GEZILERI BASLIYOR Sehir Hatlari vapurlariyla yaz gecelerinin büyük keyfi Mehtap Gezileri de, 2 Haziran -15 Eylül tarihleri arasinda Cumartesi gecesi düzenlenecek. Birbirinden degerli sanatçilarin konuk olacagi ve canli performanslarin sergilenecegi Mehtap Gezileri Bostanci'dan Anadolu Kavagi'nauzanan bir bogaz turunu kapsiyor Geziler her Cumartesi 17.30'da Bostanci'dan baslayip, gece saat 01.00'de son bulacak. Sehir Hatlari'nin yaz döneminde Adalar, Bogaziçi ve Haliç hattinda her gün ortalama 600'ün üzerinde operasyonel sefer gerçeklestirecek. Özellikle Adalar ve Bogaz turlari için yolcu yogunlugu ve talebine göre ilave seferler düzenlenecek. 2012 Yaz Tarifesiyle ilgili ayrintili bilgiye, 444 1851 noluSehir Hatlari Çagri Merkezi'nden, iskelelerde bulunan tarife kitapçiklari ile www.sehirhatlari.com.tr web adresinden ulasilabiliyor.Türkiye Istatistik Kurumu Hanehalki Yurtiçi Turizm Arastirmasini yayimladi. Arastirma, Türklerin büyük kisminin seyahate yakinlarini ziyaret için çiktigini ortaya koydu. TÜIK yurtiçinde seyahate çikan vatandas ve yabancilarin profili, gezi karakteristikleri ve yurtiçi turizm harcamasi için yaptigi Hanehalki Yurtiçi Turizm Arastirmasini yayimladi. En az on iki ay süre ile Türkiye'de ikamet eden vatandas ve yabanci ziyaretçilere uygulanan arastirmada, 15 yasindan küçük hanehalki fertlerinin yalniz basina yaptiklari seyahatler ve on iki aydan az süre ile Türkiye'de ikamet eden hanehalki fertleri, anket kapsami disinda tutuldu. Arastirmada, tüm seyahat bilgileri ve seyahat ile ilgili yapilan harcamalar dikkate alindi. Yurtiçinde ikamet edenler, bir ve daha fazla gecelemeli 13 milyon 377 bin seyahat gerçeklestirirken, seyahate çikis amaci olarak birinci sirada yüzde 77,1 ile yakinlari ziyaret, ikinci sirada yüzde 8,4 ile gezi, eglence, tatil, üçüncü sirada ise yüzde 7,7 ile saglik amaciyla yapilan seyahatler geldi. 2011 yili IV. döneminde bir ve daha fazla geceleme kaydi ile seyahate çikanlar, 84 milyon 975 bin geceleme yaparken, bu dönemde ortalama geceleme sayisi 6,4, seyahat basina yapilan ortalama harcama ise 216 TL oldu. Seyahate çikanlar ise 2 milyar 883 milyon 252 bin TL harcama yapti. Yurtiçi turizm harcamasinin yüzde 97,8'ini (2 milyar 818 milyon 382 bin TL) kisisel, yüzde 2,2'sini (64 milyon 870 bin TL) ise paket tur harcamalari olusturdu.Türkiye ile Avrupa Birliginin Dis Sinirlarinda Uygulama Isbirliginin Esgüdümünden Sorumlu Avrupa Kurumu (FRONTEX) arasinda düzensiz göçün önlenmesi alaninda gelistirilecek isbirliginin ana hatlarini düzenleyen Mutabakat Zaptinin dün imzalandigi belirtildi. Disisleri Bakanligindan yapilan açiklamada, Mutabakat Zaptinin imzalanmasiyla birlikte, FRONTEXle tecrübe ve bilgi paylasimi gerçeklestirilmesi, karma göç akimlarina iliskin ortak degerlendirmeler yapilmasi öngörülmektedir. Ayrica FRONTEXle müstereken Avrupa Birliginin mali yönden destekledigi projeler de gelistirilebilecektir. denildi. Açiklamada, Ülkemiz, çagimizin önemli bir sorunu haline gelen düzensiz göçü önlemek için üzerine düseni yerine getirmekte, gerekli her türlü önlemi almaktadir. FRONTEXle kurumsal isbirliginin söz konusu Mutabakat Zaptiyla tesis edilmesi, düzensiz göçle mücadelede kararliligimizi ve isbirligine verdigimiz önemi açikça ortaya koymaktadir. ifadelerine yer verildi.Avrupa Birligi, Türk vatandaslarina vize muafiyeti için aasa disi göçle mücadele konusunda isbirligini sart kosuyordu.Hazine Müstesarligi, Türkiye Odalar ve Borsalar Birligi (TOBB), Türkiye Sigorta ve Reasürans Sirketleri Birligi (TSRSB) ile Sigortacilik Egitim Merkezi (SEGEM) tarafindan organize edilen Ulusal Sigorta Sempozyumu basladi. Sigorta Sektörünün Dünü, Bugünü, 2023 Hedef ve Beklentileri temali sempozyumun açilisina daha önce katilacaklari duyurulan Basbakan Yardimcisi Ali Babacan ve Hazine Müstesari Ibrahim Çanakçinin programlarinin yogunlugundan ötürü istirak edemedikleri açiklandi. Sigorta sektöründen ilgi gören sempozyumda Hazine Müstesarligi Sigortacilik Genel Müdürü Dr. Ahmet Genç, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Ender Yorgancilar ile TSRSB Yönetim Kurulu Baskani Mustafa Su yerini aldi. 28-29 Mayis tarihlerini kapsayan etkinligin ilk gününde sigorta sektörünün durumu ele alinirken; ikinci gününde 2023 hedefleri açiklanacak.
Küçükçekmecede, kaygan zemin ve dikkatsizlik sonucu meydana gelen kazada 2 kisi yaralandi. Kaza mahalline gelen bir polis, durumu agir olan ve saganak yagmur altinda kalan yaralinin üzerine montunu örttü. Polis, suurunu kaybetmemesi için yaraliyla konusmaya çalisti. Kaza saat 13.00 siralarinda D-100 Karayolu Topkapi istikametinde meydana geldi. Iddiaya göre, Muhammet Sadak'in kullandigi kamyonet, yagmur nedeniyle kayganlasan zeminde kontrolden çikarak bariyerlere çarpti. Kamyonette bulunan Arif Aykut, çarpmanin etkisiyle yola savruldu. Sürücü Sadak ise kazada hafif yaralandi. Ihbar üzerine kaza mahalline polis ve saglik ekipleri sevk edildi. Polis olay yerinde güvenlik önlemi aldiktan sonra durumu agir olan Arif Aykutun yanina geldi. Saglik ekipleri gelene kadar yarali ile ilgilenen polislerden biri, saganak yagmurda islanmamasi için montunu çikararak yaralinin üzerine örttü. Sürekli yarali ile konusmaya çalisan polis, onun suurunu kaybetmesini önlemeye çalisti. Bir süre sonra olay yerine gelen saglik ekipleri yaralilari hastaneye kaldirdi.
Muglanin Fethiye ilçesinde normal ambulanslarin giremedigi sahillerde hizmet vermek için kumda daha rahat hareket edebilen atv ambulanslar devreye giriyor. Mugla Valiligi bünyesinde kurulan Melsa Sirketi tarafindan ilki alinacak ambulanslar haziran ayindan itibaren hizmet vermeye baslayacak. Sedye tasima özelligine de sahip olacak bu ambulanslar Türkiyede ilk defa kullanilacak. Dünyanin sayili parasüt pistleri arasinda bulunan Fethiyenin Ölüdeniz beldesinde her yil 50 bin kisi yamaç parasütü ile atlayis yapiyor. Beldenin sahip oldugu bu potansiyel beraberinde kazalari da getiriyor. Olasi parasüt kazalari ve bogulma vakalarina karsi ilçede yeni bir uygulama baslatiliyor. Mugla Saglik Müdürlügü Fethiyede atv ambulans sistemini devreye sokuyor. Ölüdeniz kumsalinda hizmet verecek ambulanslar ilerleyen zamanda scotter ambulanslarla desteklenecek. Sedye tasima özelligi ile Türkiyede bir ilk olacak atv ambulanslarin kumsalda rahat hareket edebilmesinden dolayi tercih edildigi bildirildi. Alinacak 2 scutter ambulans için yardimseverlerden destek beklediklerini kaydeden Fethiye Toplum Sagligi Merkezi Baskani Dr. Neslihan Banu Mumcu, amaçlarinin insanlara daha hizli müdahale etmek oldugunu kaydetti. Melsa sirketi tarafindan alinacak atv ambulanslarin Ölüdenizde hizmet verecegini belirten Mumcu, atv ambulanslarin olasi vakalarda normal ambulanslarin giremedigi dar sokaklarda ve kumsalda ilk müdahale için kullanilacagini açikladi. Imkanlar dahilinde Fethiyede Çalis plaji ve marina için de atv ambulans almayi düsündüklerini fakat bu konuda hayirseverlerin yardimina ihtiyaç duyduklarini ifade eden Banu Mumcu, Haziran ayinda hizmet vermeyi düsündügümüz atv ambulansimiz ve 2 adet scuter ambulanslarimiz, ikiser kisilik saglik ekibiyle hizmet verecek. Bu sekilde vakalara ilk müdahaleyi daha hizli olacak. Ambulanslarimizin giremedigi dar sokaklarda bu ambulanslarimiz devreye girecek. Ilk müdahalesi yapilan vakanin ambulansa kadar tasinmasi yine bu ambulanslar tarafindan yapilacak. dedi. FETHIYEYE DENIZ AMBULANSI KURULACAK Bu arada Fethiyeye 112 Deniz Istasyonu kurulmasi için siyasi girisimler de devam ediyor. Konuyla ilgili Saglik Bakanligi nezdinde görüsmeler baslatildigini açiklayan Ak Parti Fethiye Ilçe Baskani Mustafa Ali Türkan, Istanbuldan sonra ikinci merkezi Fethiyeye kurmak istediklerini kaydetti. Fethiye Devlet Hastanesinin, Turizm Hastanesi yapilmasi için çalismalar baslarken, simdi de kentin 112 Acil Servis Üssü yapilmasi için çalisiliyor. Buna göre, ilk etapta ilçedeki 112 istasyon sayisi 10a çikarilacak. Artirilacak istasyon sayisi ile 3 bin 59 metrekare yüzölçümüne sahip Fethiyede ekiplerin olaylara müdahale zamani 10 dakikayi geçmeyecek.